YOKSA LAYIK DEĞİL MİYİZ?Bir bilgiç çoban geldi, ezberimizi bozdu… Doğru bildiklerimiz, meğerse hep eğriymiş! Yaptığımız işmarlar, ellerimizde kozdu; O tüm kaş göz atmalar, aslında hep seyriymiş! İndirilen din vardı, harcayıp bitirdik biz; Uydurulan din ile, imanı yitirdik biz! Elbet, Yaratan bizim belamızı verecek; Çoban gidince yurdum, tam huzura erecek… Aldı Türk Milletini, sözde yerlerde ezdi… Düşünmedi bu yurdun, Türk yurdu olduğunu! Bir de hiç sıkılmadan, Ata yurdumda gezdi; Anlamadı gafıyla, milleti böldüğünü! Hep Osmanlıyım derken, Rum sandı asil soyu; Az okusa bilirdi, Osmanlı bir Türk boyu! Elbette Hakk biliyor, kim haklı, kimdir münkir; O’ nun kantarı şaşmaz, tartar kimde varsa kir… Giden son on senedir, ne hakaretler yedik… Yenir, yutulur değil, kendimizden utandık! Artık titremek gerek, surda büyüdü gedik; Biz bu gelenleri tüm, Türk ve Müslüman sandık! Meğer bunların elle, tutulur yanı yokmuş; Ah, kadersiz milletim, düşmanın ne de çokmuş! Elbet Halıkım bir gün, tek, tek öne serecek; Bakalım tüm hainler, nasıl hesap verecek… Güya ki, Türk milleti, Arapları zem için… Köpeklerin adını, Arap koyuyormuş ya! Bunlarla sohbet etmek, imkânsız bir dem için; Meğer bu sahte Türkler, hep göz boyuyormuş ya! Şimdi Arap severler, Arap öldürüyorlar; Hepsi de, “Tekbirlerle” -karga güldürüyorlar! Ne olurdu birazcık, bilseydiniz vicdanı; Artık boşa açmayım, o, kir dolu cüzdanı… Yıllardır ne kederler, ne badireler gördük… Şükür ki, çoğu gitti, küfre gerek kalmadı! Devamlı aldandılar, sanki görmedik, kördük; Verilen tüm derslerden, kimse ibret almadı! Hani, bin nasihatten, bir musibet evlaydı; Hiç öğrenemediler, sahibimiz Mevla’ydı! Yeter, çekilin artık, biraz soluk alalım; Şu ahir ömrümüzde, biz de huzur bulalım… Yoksa layık değil miyiz? Antalya-2018/02 TDK: Seyrime: göz kapaklarının kontrolsüz kasılmaları… Halil Şakir Taşçıoğlu |