Acılar Sahipsiz Bir UrganÖrselenmiş yalnızlıkların tabakasında kış güneşi Dilimde madımak yangınlar Ritmik kulaçlar atıyorum kendimden çok uzaklara Gönlümde doyumsuz anılar Bir ömrün saatini sattım yalanın mezatlarında Nur topu sevinçleri sarmaladım Sövdüğüm de oldu malum haksızlıklara Düşmanıma şirin, dostuma vakur göründüm Pişmanlığın talanlanmış ovalarında sabah ayazı Bir perçem bulut sürüyorum uykusuz yüzüme Gönlümün yamalı fişekliğinde aşkın elleri Yetmiyor yetkinliğim korkularımı anlatmaya Sevginin tohumları toprakta infiallerle çatlıyor Nazlı bir gülümseyiş sürüyorum yine de yüzüme Çok uzaklarımdan yüreği yamalı gemiler geçiyor Acılar sahipsiz bir urgan nicedir ruhumda Çıplak dallarımda kanadı kırık bir kuş Voltalar atıyor insanlar yangın yerinde Kimi derdine derman arıyor kimi müebbet Ölümün sirenleri çalıyor yıkılmış fabrikalarda Yaşamak için çöpleri karıştırıyor aç çocuklar Azığımı da çaldı hayat, ah özüm seğiriyor Ara sıra gelir geçer sahte dostlar kapımızdan Kırılır nazlı bir gülün üşümüş dalları Rüzgâra sererim postumu, geceler utanır Hangi kahrımı yazdıysam okunmadı o şiirim Güneş bundan sonra isterse batıdan doğsun Geçiyorum bir şehrin fahişe sokaklarından Kimliğimi soranlara kaybettiğimi söyleyin Ah nicedir karaya vurmuş gemiler gibiyim Selahattin YETGİN |