BİR KIŞ GÜNÜ
Her kış baharı beklemeli
Her çiçek ise yazı. Vaktinde ötmeli horoz Dedem çalmalı sazı. Dağlar kar ile dolmalı Kayak yapan çocuklar Olmalı. Kış, camın kenarında masumca duran kuşun, Kanatlarına sığmalı. Sobanın arkasında Pinekleyen kedi, Neneye yumağı vermeli. Kestane kokmalı evler, Buharı çıkmalı güğümden; Harıl harıl yanan, Sobanın üstündeki sudan. Portakal kabuğunun kokusu Tüm evleri sarmalı. Çocuklar resim yapmalı Hayallerini, ümitlerini Bir bir kağıda dökmeli. Bir yer sofrasının etrafında Aşk ile, Halka kurup oturmalı. Tarhananın tadı, Damaklarda kalmalı. Sobanın fırınına odun koymalı; Yaştır, kurumalı. Orman gibi kokmalı. Çocuklar babaları üzmemeli, Babalar da anneleri. Ağzımızın tadı “saygı” olmalı. İnsanlar birbirini affetmeli. Dimağımızda “sevgi” olmalı. Bacalardan dumanlar tütmeli. Siyah, beyaz ve gri Kış ‘ben geldim’ demeli. Odun kesme makinasının sesleri. Ve hiç bir çocuk aç uyumamalı Açıkta uyumamalı Kışın hiç bir çoçuk, Donarak ölmemeli. Sahip çıkalım çocuklara, Cami avlusunda bırakılan Çöplere atılan sıbyanlara. Onlar ki geleceğimiz Onlar ki servetimiz Onlar, avuçlarında dua biriktiren, Masumlarımız. Ve bir kış günü, Özlemler bitmeli. Ümitler yeşermeli. Her birinde ayrı bir sanat olan Saf, berrak yağan kar gibi Yüreğimiz de temizlenmeli. Soğuktan sonra Yüzümüze gülen güneş gibi, Öfkeden sonra Silkelenip kendine gelen, Güneş gibi parıldayan Çehreler olmalı. Kar taneleri gibi, Sımsıkı tutunmalı birbirine, Bir olmalı Birlik olmalı. Daha sonra eriyip kaybolan kar gibi Kırgınlıklarımız da erimeli. Silinmeli, kaybolmalı. Ve bir kış günü, Savaşlar bitmeli. SÜHEYLA GÜNEŞ |