DAĞ GİBİ BİR ADAM
DAĞ GİBİ BİR ADAM
Dağ gibi bir adam vardı. Yürekliydi. Kazmayı bırakıp küreği alırdı eline. Zaman yetmiyordu kendine. Ay ışığında bile çalışıyordu. Devirdi dağları bahçe yaptı. Meyveler, sebzeler, yeşillenip Gelinler gibi süslenince: Adam “İşte azmin zaferi bu. İstemek, yapmak ve başarmak, Olmayacağı oldurmak, Benim işim” dedi. Gururlanmak onun hakkıydı! Gökyüzünde bulutlara bakıp, Ne zaman yağmur yağacağını biliyordu. Bir ekmek kırıntısını bile zayi etmiyor, Gelen geçen herkese nasihat ediyor, Helal malının kıymetini bilmeyi öğretiyordu. O kadar ince idi ki Kedileri seviyor, köpekleri okşuyor, Ağaçları koruyor; “Meyvesini yiyin dallarını kırmayın” diyordu. Akan suları hep bahçeye Ağaçların dibine veriyordu. “Toprağa hizmet Hakka hizmet” diyordu. Ben toprak deyince ağlayan çok adam gördüm. Ben vatan deyince kükreyen çok adam gördüm. Ama topak ve vatan tehlikeye düşünce, O ruh ve o imanla, Seyit Onbaşı gibi durup diklenen, O adam gibi bir adam hiç görmedim. Her bayram sabahı uyurken kuşlar Uğrarım kabrine. Toprakları toprak yapan, Toprakları gelin gibi süsleyen, O mübarek adamın, Ellerimin göğe doğru, Yemyeşil bir çınar gibi uzadığını Görür gibi olurum. Yusuf Yılmaz |