siz onu bir avuç kül sanırsınız
çok derin acılar var
durmadan kanayan. oysa siz onu bir kalem ucunda bir damla mürekkep sanırsınız rastgele kağıda damlayan. çok uzağımızda bir yer bir derin çukur bir köhne yürek ateşin bir gündür gün tüteni candır yananı can çok ötelerden sıvas ellerinden sızlar siz onu bir tutam bulut sanırsınız heyhat. umut bir merhem gibi yaranın baş ucunda yollar hey yıllara karşı yine bir ses kulakları delip geçen saçlarda ellerde dillerde gönüllerde ten parçaları an ki karadır ortasında anadolu’nun gün.. siz onu bir çıkmaz yol sanırsınız. volkanlar patlar yangına durur kıvılcım siz onu bir avuç kül sanırsınız.. 02/02/2018 ödemiş |