Gittiğin Yol I-III. Duyduğum bu sesler; Her gün Allah’ım? İnletir bağrımı,benden habersiz Çekmekmiş çileyi buymuş günah’ım; Ağlarım öylece,derinden sessiz Nereye gittiysem; çekildi perde! Söylediler bana,çektiğin acı! Duyduğun,gördüğün hani ya nerde? Kapattı kapıyı,gördüğün hancı... Derinden verdiler,azap zehrini; Gülerek salladım,kafa tasımı Koşarak geçtim,çile nehrini, Tutsunlar ölmeden, ölüm yas’ımı Göklerden boşalsın,damla damla su Vurulsun alnından,hain yürekler Çekmeden olmuyor,gitmek doğrusu; Endamlı asılsın,sahte kürekler! Gönlümün içinde, demir bir yumruk, Sarıldım sancağa,vatanım dedim! Takılmış peşime,kirli kıl kuyruk; Taşıdım yıllarca, aslanım dedim! Kararmış gönüller,sığmaz kabına; Mekânı dağlar, insafı bomboz Sırtını döndüğün, o ecdadına Vurduğum sandığın,tutulan balyoz! Kimsin,yürüdüğün bu yollar kimin? Niye böyle ruhsuz; kararmış sine? Ahengi değişmiş,dönen iklimin Ağaçlar gölgesiz, günün aksine… II. Bi çare şu gönüller, kavuşmalı dermana Yürünmeli bu yollar,sokaklar aşınmalı! Yitiğim beni bulun,diye haykırır manâ Mesafeler geçilip,gerçeğe taşınmalı! Çıkılmaz o yollardan geçtiğin günden beri Kurumuş gönüllere bir yağmur rayihası Damlasaydı eğer,döner ve gelirdi geri; Ayan olurdu hemen gönül’e aşk damlası Yanın sıra gelecek arkadaşın nerede? Yoksa biçare misin,gittiğin taşlı yolda? Nice yarenler oldu,gezindiğin yörede; Onu da,sen bilmezsin okuduğun okulda Akl’ı Selim olmalı,yoluna bakmalısın Hakkını vermelisin,gittiğin o yolların O zaman aşk ile,çoraklara akmalısın Değeri pek çok olur,geçirdiğin yılların |
Selamlarımı sunarım.