Akça Şehir Akçaabat
Secde eder serviler anar da yaratanı
Arınır kasvetinden düşündükçe vatanı Dile gelir mermerler kurumuş şadırvanda Gözler ki buğulanır, kırık dökük bir handa Vatan namus, yurt özlem, bu topraklar akçadır Pulathane bir tarih, her sayfası pakçadır Bahçendeki rayiha diriltecek ruhumu Çekilir her geçen gün aşk denizinin kumu Sargana cenk meydanı, pusulası cennetin Bedel oldu toprağa; kanın, kemiğin, etin Ayın şavkı sulara değdirir busesini Gökkubbeden duyarım ceddin kılıç sesini Selam dursun şanına onca ecnebi güruh Sözler nurlu, muştulu; nasıl kanatlanmaz ruh? Suretler nurdan halka, yürekleri akçadır Acıyı, saadeti paylaşması hakçadır Erguvan kokusunda çılgın yaz akşamların Nice güzellik saklar ruha dolan baharın Saçının her telinde efkârım kol geziyor Hasret kurşundan ağır, düşlerimi eziyor Göğünde uçan kuşun kursağında yem olsam Kanayan güller gibi bahçelerinde solsam Masmavi sularında çırpınır yakamozlar Buz tutmuş bir ayazda mehtabı okşar rüzgâr Sevdalıyım, hasretim; şehir sana vurgunum Yatağını kaybetmiş sular gibi durgunum Gözlerim çakırkeyif, efkârıma çeyrek var Al benden bu sevdayı yetiş ey gül yüzlü yâr Hayalini kurduğum ebruli düşler sensin Gamzeli yanaklarda tatlı gülüşler sensin Ceddimden arta kalan tertemiz bir sayfasın Ufka hasret taşıyan gemilerde tayfasın Sırnaşık, debdebeli; deniz gözlü kadınım Bahtına gül suyuyla nakşedilmiş adınım Yaralı ceylan gibi nabzın atar derinden Rüyama girsen bir gün kalbim oynar yerinden Adın ebedileşir, asuman eyler niyaz Karanlığın koynunda gölgen gezer bembeyaz Duyulur ötelerden eski zaman türküsü Büyüler gözlerimi endamındaki süsü Ezan ruhlara ilaç, gül kokuyor avlular Mübarek akşamlarda göğe yükselir Hû’lar Kaybolan düşlerimi gölgende arıyorum Hayatımın filmini geriye sarıyorum İzbe sokaklarında hicran içime işler Beni ayakta tutar yarına dair düşler Ey şehrengiz güzeli, menekşe kokar tenin Güzellerin içinde emsalin yoktur senin Çatma kara kaşını, gülümse Akçaabat Maziye gömdük dünü, nerde o günler heyhat! İçimde büyüttüğüm gizemli hülya şehir Hayra tabir ettiğim gördüğüm rüya şehir Denizde balıklara seccade olur sular Yer aguşunu açar gökten süzülürken kar Çeşmelerden dökülür mazinin gözyaşları Asırlık çınarların göğe değer başları Bulunmaz mücevhersin, masamdaki biblosun Yaratanın elinden çıkmış eşsiz tablosun Sevdan bir tutam hasret, içime akan nehir Bir anne şefkatiyle kucakla beni şehir! M.NİHAT MALKOÇ |