BORÇ YİĞİDİ BOZAR
Yıl Bin dokuz yüz yetmiş üç,
Krizler daha bizden henüz çok uzak; "Borç yiğidin kamçısı" dedi bir başbakan; Dalga dalga geldi krizler sonra bir bir durmadan, Ve köşe dönmek oldu ülkede en sevilen oyun.. Baştakiler parmaklarını iştahla yaladıkça, Ballı parmakları kaldı o pis ağızlarında; Ne kurumlar battı, ne değerler yitirdik sonra, Öğrendik maalesef bizde acıyla sonunda, Sipsivri bir kazık olan vahşi borç sarmalını... Borç yiğidi bozmaz, travesti yapar! Demek zorunda kaldı bir sayın başkan; Deseydi bu sözü bize, baştaki tontonlar, Onurumuz için kemerleri biraz daha sıkar, Plana, programa da sarılırdık topluca, İtelenmeden de sağa, sola tıpkı kör topal; Hortumlanmadan da olsa adam gibi kalkınır, Ne travesti olurduk biz, ne de bozuk yiğit! Kutsal vergi diye verdik devlete, Helal rızkımızı yiyip içmeden; Yiğit olacağız diye biz beklenirken, Götürdü tüm malı hiç utanmadan, Bürokrat, teknokrat, siyasi hortlaklar. Emip bütün kanımızı keneler gibi, Al sana, al bana ettiler vira, Sonunda kaldı millet, yazık çar naçar, Elinde kendisininki ile, yalnız başına! Yıllar geçti şimdi yıl ikibin iki, Yiğit’e yeni kamçı aranırken biz, Borç çıktı gelirin elli yüz katına; Patladı elinde kurulmuş bomba, Yıkıldı zavallı koca Karaoğlan, Bir testi su bile, çalıp çırpmadan. Bu kaçıncı antlaşma, kaçıncı taahhüt? Gelip gider ımf, o bile şaşkın... Ormanda av varken gidip avlanacağına; Bir kuru kemik için kuyruk sallarsa arslan, Kim der ki o yiğite candan acıyıpta, ’Herkesin önünde sakın eğilip yatma!’ "Borç yiğidi bozar, hatta travesti yapar!" Helal olsun sözüne çok yaşa başkan, Konu vatan ve millet olduğunda, Doğru söyleyen ağzınla sende çok yaşa. Global yiğitliğe giden bu zorlu yolda, "Depişirken büyükler, ezildi cücükler altta! Sonunda global travesti de olmadan! İnşallah gelir bizimde aklımız başımıza!.. Yalçın Öner, 29.mayıs.2003 / Ankara |
tercüman olmuş güzel dizeler gönlümüze
sevgilerle