Öyle bakma yüzüme sevgili!Yağmurda ıslanmış bir kimlik gibiyim Sevgiyi boyayacak renkler arıyorum En onulmaz yerlerde harcadım hüznü Yüreğim bir sevgilinin ellerinde Bir masalın yapraklarınca hayat Ömrümüzün kıyı kentlerinde kış Özleme ramak kala saatler sus Ben yasak sarılışların terkisinde Yaşamı dörtnala geçiyorum Birazdan gözyaşımla ıslanır dallarım Azar yaralarım, kanar azaplarım Okşarım özlemin yanık saçlarından Aşka sunarım şiirleri yeniden Sevdaya yüz sürerim aniden Harfleri seviştiririm yürekten Dalarım bir şehrin ayyaş sokaklarına Çalarım kapını bir fısıltı gibi derinden Öyle bakma yüzüme sevgili! Ufkumun madımaklarında kaybolmuşum Çürümüş köklerimde kocaman yalnızlıklar Her sabah yüzünü yıkadığım ayrılıklar Gönlümün koyaklarında efsunlu bir kadın Hicaz gölgeler ruhumu gasp etmekte Hangi parçamsın ben de bilmiyorum Kıyımlara bölündüm, doğrulamıyorum Bir düş kırıntısı olsun bana verdiğin umut Boğazımdaki o infial artıklarını bana bırak Hangi karanlık sularda arayayım rengini! Hangi şafakta sunayım günaydınlarını! Kımıltılı bir geçmiş içlenirken içimizde Hangi rüzgâr lahitlerimizi zorlar! Aşkın sürgün davaları bitmez gönlümüzde Bir gün sevdanın sorguları alır götürür bizi Çöl fırtınalarıyla önce sarı denizlere Sonra da ölümsüzlüğe sürükler. Selahattin Yetgin |
Selamlarımı sunarım.
Nice güzel paylaşımlar dilerim.