bilinmesin diye..
gün batımında diktiğim
çiçeklerin toprağını eşeliyorum kayıtsız kim bilir kaç gün yapraklarına değip söndü avare vakitler gerek durup anlatmaya ve en avare insanlar dinlemeye.. bilinmesin diye harflere saklanmış sızı. eski defterler de ne çok tozlanmış şiirler bir incir dalında bir enir bazen de bir yontusunda karaduvar’ın.. isimler kazınmış kısacık bakınca dev bir hikayeye dönüşen az ötede okaliptus yaprakları savrulmuş rüzgar da eski dal da bilinmesin diye kendi kozasını örüyor yazı... fuzuli sevdalar geçmiş özge canlar diyarlarımızdan söylenmiş çokça yazılmış harf harf ateşi var,diyor sayıklamalarda şimdi say-sla-sa-moz-sa-dır kim duyar kim anlar bilinmesin diye geldiği yer tersine esiyor rüzgar.. gün batımında diktiğim çiçeklerin toprağını eşeliyorum kayıtsız kim bilir toprakta ne var... 07/01/2018 ödemiş |