şair ve kâfir
ey, bünyamin dedikleri belâlı şair
dilini dünyanın dertlerinde yuyarak kobra yılanlarına yediren kâfir senin ömrün: savunmasız çaylâk sürüsü senin ömrün: örselenmiş sevda delisi senin ömrün: bir bakışın en nankör yüzü yıldızlara bakmaya doyuverdin de denizlere bakmaya doyuverdin de bakmaya doyamadın sevgilinin yüzüne kanser ve karanfil gibi girdin her yere Not: Buradaki kâfir; hemen fark edileceği üzere, yaygın anlamıyla "Tanrı’nın varlığını ve birliğini inkâr eden kişi" değildir. Tastamam "mecaz"dır. Türkçe sözlüklerdeki gibi: "(Sevilen) birine takılmak için, sitem, bâzen de şaka yollu kullanılır. ’Seni kâfir seni!’ cümlesinde olduğu gibi." "Nesin sen söyle can mısın, canan mısın kâfir."-Nedim’in bir dizesi. Bir not daha: Tanımdaki "sevilen" sözcüğünü paranteze ben aldım. Kendime yönelik bir şiirde, onu kabûllenmem yakışık almazdı. (*): İnsancıl, Ocak 2018, Sayı 330 |