DARMADAĞINIĞIM
Binalar hep üstüme,
Üstüme yıkılıyor. Sindiremiyorum cam kırıklıklarını Paramparça olan camın can’a saplanışını, Söndüremiyorum içimdeki yangını. Darmadağınığım şimdi! Hangi duygularla söylenmiş bu şarkılar heyhat? Hangi can, can’ı kırmış? Ah can kırıklıkları, Bir kere saplandıysa cam can’a Bir daha şekil alamaz. Kırmayın, kırmayın arkadaş! Canları kırmayın! Darmadağınığım şimdi! Fırtınalar durulduğunda ve Rüzgarlar yüreğime doğru estiğinde, Gül, Ah gül! Acıtıyor canımı. Dikeni elime battığında; Akan kanımla kırmızı. Darmadağınığım yine! Bir kişi ağladında darmadağınığım. Bir kuş öldüğünde darmadağınığım Bir yetim aç uyuduğunda, Bir annenin gözünde yaş gördüğümde, Bir baba evladını toprağa verdiğinde, Bir dilenci sokak sokak gezdiğinde, Bir yavru kedi annesini kaybettiğinde, Darmadağınığım… Bir nine, ördüğü patik ile dertleştiğinde, Bir dede tüm hüznünü bastonunda sakladığında, Bir sevda, yalanın kurbanı olduğunda, Bir ümit daha ümidini yitirdiğinde, Ve bir gül solduğunda, Darmadağınığım! Ve ben her daim secdede, Rabbimin huzurunda Darmadağın kalacağım… SÜHEYLA GÜNEŞ |