sahi insan olmak nasıl bir şeydi
yüzün astarı olur da lafın derisi olmaz mı?
söylenir başlangıç içinde,sonra gerisi olmaz mı? hayatımızı çıkarırken hep vitrinlik köşeye iki umut arasında geçen, hayat bir gün solmaz mı? **** bir takvim cenderesinde ısıtılan bir hayat hakikatin aynasında yansıyan çehreler her gün biriktirdiğimiz şey düşünsene biz memat kutlarız yenilgimizi kızarmadan çehreler ***** gösterişsiz yok anımız şeheviye davetiye rezidanslar bizim olsun fakir fukara ne ala her cümlemiz sufice kavramlara renk katar kimse bizi ırgalamaz afra tafra ukela ***** Hani gönül insanıyız ya dilimizle şevk veren Hani uzatırız elimizi dikenlere gül deren İşimize gelmediğine mahalle baskısı cenderen hayatımız sörf tahtası, uğulduyor boşluklar ***** ne kadar süslesen de vitrinin ışıklarını hep bir sahtelik var damarlarda dolaşan geçmişe dair bir iz yok değerler un ufak dünyevi bir bedende kusmuklar dolup taşan ***** kendi başımıza hangi işi hallettik vicdanen tüm ruhumuzu kirletmenin ne mantığı kaldı? tek tek peşkeş çektik hürriyetimizi zaaflara bize bizden başka leş dışında ne kaldı. ***** ataletin kucağında gün sayar takvimler tembelliğin örüntüsü karartmış defteri yol kaybedilmiş umursanmaz labirentli hikaye ne muhasebe ne kaygı varsa yoksa dünyevi ****** oturmuş bekliyoruz gökten insin zenbille ne say var ne gayret bize özgün nafile yapmacık ve yalanlarla umut dolu yarınlara nasıl bir beklentim olur bendeki bu cehille ***** ben değişmiyorsam kendimde kim beni düşünür ? artık ayağa kalkmamızın zamanı değil mi? yaşamak bir ağaç gibi ve bir orman gibi hür bize yakışan göstereceğimiz insanlık değil mi? ….. yusuf erdoğan |