Yokluk ve hiçlikanlamsız bir söz dizimi dökülür kirli avuçlarıma belki korkum ondandır çokça dilenci bir yalnızlık ve hiçlik kimine göre bencilliktir kaprislerim itici ve iğreti duruma göre değişir çocukluğum ve saflığım evrenin tekerinde bir nokta yokluk ve hiçlik soluk aldığım zaman kirliyse ruhuma yapışır hiçlik ve ben savrulurum kırışmış yazgımla ellerim nasır karası ruhum gelin kınası ha soldu ha solacak sen hep içimde kal ey gençliğim nefes alışım gümüş suskunluğum altın olsun işte yazgımın son resmi huysuz bir ihtiyar hala gülümser ve hala tökezler bir avuç nasır kiri ve içimi yakan yalnızlığım mahmudiye düzkaya |