BİR İSTANBULLUBu şehrin kokusuyla doldurduk ciğerlerimizi, Bu şehrin kokularını soluduk yaşamımız boyunca, Bu şehrin kokusuyla mest olduk, sarhoş olduk. Deniz kıyıları iyot, parkları taze biçilmiş çimen kokardı... Üsküdar’da sıcak ekmek, Moda’da ’chanel’ kokardı, ’arpej’ kokardı. Sultanahmet’te Bizans, Gülhane’de tarih, Beyazıt’ta özgürlük kavgamız, Eminönü’nde ter, Kalamış’ta kız kokardı. Erenköy’de bahçeler çam, sokaklar ıhlamur, Beyoğlu buram buram günah kokardı. Ve delikanlı bir rüzgârı vardı Boğaziçi’nin, lâcivert; Hep İstanbul İstanbul kokardı.. Neler yaşadık bu şehrin sokaklarında; Unutulmuş ışıklar bulduk, mehtaplı gecelerden kalma, Ve yere düşmüş sevdalar topladık Kaldırım taşlarının arasına sıkışmış... Sonra mutsuz tekmeler savurduk umutsuzluğa doğru Yerdeki gazoz kapaklarına ve kirli sevdalarımıza, Kimi kayboldu, gitti, Kimi yapıştı ayaklarımıza... Az mı zar attık kaderle karşı karşıya, Diz çöküp gecenin nemli kaldırımlarına Ve kaç kez yek düştü o vicdansız kemik İnadına... Yenilmeyi öğrendik, yenilmenin erdemini, Yenilmekle bitmedik,küçülmedik, büyüdük. Ve sevdik biz bu şehrin sokaklarını, Kaybolmadık karanlıklarda, yürüdük, hep yürüdük. Gün geldi, depreşti ciğerlerimize sinen o kokular, Biz o kokularla büyüdükçe büyüdük... Ünal Beşkese |