Kadının gözleri, François Copée, Çev. Sunar Yazıcıoğlu
Aden ilk güzelliğinde ışıl ışıl parlıyordu.
Havva, hâlâ güneşte gözleri kapalı, Yeni yaratılmıştı, dinleniyordu Çiçekli otların arasında, yanında uyuyan bir adam vardı; Ve, gelecek kötülük için, Şeytan Cehennemde Düşünüyordu, hârika güzeldi Havva. Yüzü çok saftı, saçlarının içinde boğulmuş, Bükülmüş kolunun üstüne gevşekçe dayanmış Ve henüz tüylenmiş beyaz koltuk altını göstererek, Minik dirseğinden gürbüz kalçasına dek, Hayran bırakan bir hat, yumuşak engebelerle İniyor ve sevimli ayaklarına kadar kayıyordu. Yaratan yarattığıyla övünüyordu: Gücünü, tabiatın eşsizliği ve güzelliğiyle, uyuyan kadını Güzelleştirmek için ona vermiş ve kendine tâbi kılmıştı. Nefesinin daha güzel kokması için Ovanın zambaklarının üzerinden geçmekte olan Meltemden almıştı kokusunu; genç ve mağrur göğüslerini Titretmek için, denizlerin ritminden almıştı ahengini; Uykudayken konuşuyordu ve tatlı mırıltısını Dalların altındaki kuşların cıvıltısından Ve uzun akışkan, alev kırmızısı altın saçları Güneşin ışınlarının parlaklığından almıştı; Ve güllerden almıştı şahane teni. Havva uyanıyordu ; kapalı göz kapaklarından Son rüya kaçıyordu şimdi, siyah kelebek gibi, Ve bu kapanmış kirpiklerin altında bir ışın titreşiyordu. O sırada, alevler içindeki çalılığın dip tarafında görünür şekilde Tanrı kadının cazibelerine son bir defa, Ama en önemli olan şekli vermek istedi, Ve gözlerine göğün tüm sonsuzluğunu ekledi. François Copée (1842-1908) Çev. Sunar Yazıcıoğlu |
Kalemin ürünü ve emeğin boşa gitmesin...
.................................................Saygı ve selamlar..