Sevmek Meselesinin Keşkeleri
Bir sokak ıssızlığında yudumlarken gözlerini
Sıcak mı sıcak ellerini Bir aralık sabahında Dokundursan rüzgarlara Esintisi ulaşsa ayaza tutulmuş yatağımdaki Kuru çöl soğuğu bedenime Ben ellerini düşünsem Düş olsa gözlerimin dalışına Bir yaz akşamı gezinse kirpiklerimde Ellerini düşleyerek solusam leylakları Bulaştırsan tenimi sabahın dördüne Aydınlığını sabahın Gözlerinde seyre dalsam Gece güzelliğini kaldıramayıp batsa ve gün doğsa gözlerinin ardından Ben seni sevmek saadetini yaşarken Sen sevilmek külfetini Kaldırsan omuzlarımdan Kokunu çekip çıkarsam ceket içliğimden Dağıtsa sabah ayazını saçların Ben seni sevmek meselesini Ağır bir yük treni gibi Sabırla Tek bir istikamette Durağından durağına taşısam ömrümün Bir kere de olsa Seni görebilmek saadetine Ulaşabilse tekrardan duraklarım Bir sokak ıssızlığında yudumlarken gözlerini Karanlığını sokak lambasının Ulaşamadığı köşelere emanet ederek aydınlatsa gecemi düşlerin Ben bir ‘hiç’ kadar doyumsuzken seni sevmek meselesinde Sen ‘çok’ kadar uzak mesafelerden Beni düşlemek ağırlığını Hafifletsen umutlarımda Gezinip dursan gönül şehrimin kokusuna sen bulaşmış caddelerinde Ben bir seni sevsem Bir sende anlama kavuşsa Sevmek meselesi |