“sürgün antolojisi”
I
Koru kucaklayan pervasız güvercindeydi aklım Bir de sefer dönüşü kendini nefyeden Simurg(lar)da "Zor" dedi hüzün canibinden bir seyyah meçhul sesiyle "Kaf dağına şiir yazmak zor" Kafamı kaldırdım ,sesin geldiği yönde bir şelale çağlıyordu Seyyah ağlıyordu Elime aldığım kızılcık sopasıydı nefret En çok da egomu hırpalıyordu Kırıldı bir deprem artçısı tsunamide İçi acıdı içimin Umutefşan şarkılar mırıldanırken Kül yağmurunda öksürmek gibiydi sürgün Şehrikahrın fay kırılmasıydı yaşananlar Önce küheylanların sezdiği türden Bedel ödemeye razı belli ki antiloplar Lakin pervane olana ışık hedefti Ki durmak yok olmakla eşdeğer kayıp Koru kucaklayan pervasız güvercinleri okşadım Simurgların gölgesinde kuytulanırken Hüzün canibinden seslenen seyyah gülümsedi Bir de sürgüne gönderilen.. II Bir anın bir gün şimdi Tufeyli yalnızlıkları dışladığın son mevsim olsun bu Amberin bir baharı örtüyorken üstüne evladının Özgürlüğe dair hayaller kurmanın sakıncalı yanı vardır hep, dilsiz distopyalar krallığında Bazen sebep ağlamak Bazen ağlamak sebep.. Bir günün yüzyıl şimdi Soğururken karanlığın voltalarını aydınlık yanın Gözlerinden çağlayan ırmakların dinginliğine,umut Küf tutan yâralarına merhem Ve bir tutam Karahindiba saklıyorum Direnişinin asaletinden mülhem.. Bir yüzyıl bir an şimdi Yüzü yok hükmetmeye adaletsiz yargıçların Çapraz sorgularda unut ismini Muson yağmurlarında şiir okuyan Kırlangıçların.. III Beni sana tutunmuş görenler bilemezler kahrım bilemezler döşümdeki krater boşluğundan hallice Serendip yalnızlığını öykünmeden albatros azatlığına mavi asuman şarkılarına zerk edilen umut gibi yani alamazlar kahrım alamazlar bir mahpus bahçesine gömülmüş son sırrını ayça metinlerinin kararır günler s/ağırlaşır geceler utanç koridorlarında güneş yetimi menekşeler solamazlar kahrım solamazlar yanağımda ince ipince bir kıvanç jalesi varken yaz günü üşümenin de bir adabı var çalışmanın,emeğin vakit gelince kavuşmanın da bir adabı var çalamazlar kahrım çalamazlar yarınlarımızı her gece cebri bahar fideleri dikerken direnen yanımızla,düşsel koruluklara beni sana tutunmuş görenler gelemezler kahrım gelemezler seni düşlerimden almaya sımsıkı kollarımın kavisleri gürz bilir modern korku tacirleri iyi bilir biz direndikçe hürüz Farzımuhal |