sen ordasın..izinsin bir gösteride bulundum beklenmedik bir anda yüzünedokundum... ordasın, alabildiğine uzak ve daha fazlası içinde yanıp tutuşan ki elbette. bu bir sorun değil. hayat bildiğin gibi işte.. sokaklar, kediler, kuşlar ve kelebekler. cama bulaşan parmak izleri ve geçip giden günler.. ordasın... gözlerimi kapatıp, yanağıma kadar çağırıyorum seni. terleyen avuç içlerimden utanıyorum. sanki daha dün... bir okul kaçkını gibi getirmişim sana seni elimde bildiğin düzmece bir metin. karalamışım cümleleri teker teker sil. tabiki mümkün bu ya da yırt at. sevemiyor insan elinde kalbini tutmayanı.. ordasın, bildiğim yağmur iklimlerinde giderek azalan bulut gölgelerinden hemen sonra toza karışacak olan güneş ışıklarının vurulduğu yerde. tenimde yanma hissi duyuyorum laf değil. gecenin bu saatinde. aklımda bir girdap. bi an kanlar içinde öldürüyorum seni... bi an sarıp sarmalayıp uyuyorum. kimse inanmıyor diğerine ama. insanın kendiside inanmayınca kendisine ortaya tuhaf bir sonuç çıkıyor hiç... hiç, kimse hiç, bir şey... kandırmaya yetmiyorsa ne yapabilir ki aklım çarpıp duruyorum sana... bir bariyere ve şiddetle bir olup acı yayılıyor bedenime. doğru dürüst anlatamam ama alışamam yokluğuna. bir zorba oldum. lanet bir adam... bi an yok olsan uçabileceğim artık. gidebileceğim en uzak yıldıza. gömülebileceğim üç günlük yas havalarıyla toprağın içine. yahut dalabileceğim okyanusun da en derin yerlerine... mümkün değil bu benim için... lütfen sen bunu başarmış ol. ol ki... zaman bir sufle versin. fısıldasın hiç olmadık bir anda ne varsa aramızda kalan.... sana susmak mı yakışıyor ben niye gülemem ellerime... hep sorular evet haklısın sevilemez sorunlar. evet, devam etmelisin yoluna... seni bekliyor yaşam bütün mucizeleriyle... tabi, hastalıklı bir şey bu. benim adına sevda dediğim. seni korkutan bulaşıcı bir ruh hali. karamsar olduğun... saçlarını boya lütfen, değişir belki alıştığın bütün susmalar. çocuklar büyüt düşlerin kadar ve bir yalancı bul. cümleleri hep seni sevdimle biten. biliyorsun... "ancak bir benzerim öldürebilir beni" bunu yapabileceğine öylesine inanmıştım ki... şimdi yaşamın ortasında durup, ne yapacağımı düşünüyorum sık sık... çünkü hep eksik. hep yarım. hep... hepsi. hiç... gözümün önünde. ve aklımın içinde ki seslerle. anlatma bana aşkın kuşku barındırmaz biçimlerini... kim olduğunuda nereden çıkıyorsun. biliyorumdur belki de bütün geçmişini. bir kalemde silinebilecek. tek hecelik bir nokta ömrümde ki sana başladım yine... bir sona yani dolu dizgin. bitmemişse benim içimden tek suçluda ellerimdir kalbimdir ve ruhumdur. elinden geleni ardına koyma! unutmadım hiç, bazı insanlar böyle yaşar. boşuna şaşırıp bakma aynaya yüzünün yarısı yok orda... (...) |
biliyorum
iki yol aralığına geldin
bir yanın sımsıcak ve beyaz
bir yanında buz. karanlık..
(...)