sararmış vedalar..yolundan sapan bir düş yüreğimin kuytularında debeleniyor. sahi sen miydin o ne vakit kanımda taşısam ruhumun derinliklerine sokulan terleyen tenimin kabuğunda bulduğu en derin inine çekilmiş koru çıkarıp yalın ayaklarıyla aramıza sokulan. önemli mi sanki şimdi sokağın yağmur bilenmiş yanlarında yaprakları toplamak, yoksa ona ramak kala merdivenleri tırmanan seni düşlemek parmak ucu hassasiyetinde n’densizce emerek alt dudağının kabuk atmış yanlarını ki kaçmak sana da yeter miydi tam göğüs kafesinde hapsettiğin bir düşün diliyim. gördüğüne de emin misin beni? sana dokunmak/sızın uzaktan çöllerinde su taşıyor olsamda vurgun yemiş ruhuna burası hep acı üzerimde nikotin yüreğimde bir sızıntı der misin sen de dili zehirdi emdim parmaklarımla. ki orda kaldı salyasından sarkan bilmem kaç santimlik ıslaklık. tek gözümsün. yeter ki çek üstümden göğümü. bil ki sararmış vedalara mor ekip, bir boyun bağı gibi ellerin yakamda sen ki bildiğim en keskin ezberdin loblarıma perçinlediğim.. (...) |