Bir çığlık duyarsan eğer ölümün soluğunda,
Sakın korkma!
Ürpersede her hücren,
Yaşlar dökülsede sessiz sedasız yanaklarına,
Anla ki; çok az vaktin kalmıştır,
Anla ki; hayat sana pusu kurmuştur.
Hala düşünüyorsan eski günlerini
Yılma!
Ağla!
Ve bir tebessüm oluşsun yüzünde
Beni hatırla...

Diren!
Sonuna kadar savaş ruhunla
Sakın teslim olma
Unutma!
Her başlangıcın sonunda bir bitiş,
Ve her kayboluşun sonunda yeni bir diriliş vardır.
Geçer de;
Gül geç!
Boğulma sakın karanlıklarda
Hala aynı çığlık varsa kulaklarında
Sende haykır bu keşmekeş dünyaya
Hisset ayaklarını
Dimdik dur!
Dimdik dur ki; alçalmasın haykırışların
Dimdik dur ki; şahlansın biranda isyanın
Türkçeye uygun bir cümle kur
Seni herşeyden temizlesin
Tazelen...
Seher vakti açan tomurcuk güller gibi
Tertemiz yağmurlar dökülsün üzerine
Islan,
Aklan.
Ve nokta koy artık tüm son buluşlarına
Gözlerin güneşin doğuşuna takılsın
Beni hatırla...

İstediğin tarihe dön,
Her istediğini yeni baştan yaşa
Herşey senin elinde
Susadıysan yaşarken son nefesine
Hadi pes et dön yine bozuk düzenine
Ama düşün;
Yüreğinde dal verecek yeni sevdaları,
Yeni umutları ve bilinçli yarınları
Şahadet getir yüreğinin diliyle
Ellerin Kur’an üstünde
Tövbe et kendine gel!
Sen, sen ol sadece
Karbon kağıdıyla yaşanan ilişkileri bırak bir kenara
Doya doya ve mantınla duyguların kolkola yaşa
Bir rüya gör bulutların üstünde
Beni hatırla...

Sarhoşluğunu ayyaşlığını unut
Sağlam olsun attığın her adım
Zemheri saatlerde gül bahçelerinde dolaşsın ayakların
Kır çiçeklerinden bir taç yap sevgiline
Bekle! ....
Elbet birgün gelir alırım
Artık düşman olma bu sersefil hayata
Çığlıkların sustuğunu hisset ruhunda
Beni hatırla...


Ayşe Elif OKUR