la alegriaahh, soluma düşen mevsimsiz cemrem darağacımda tomurcuklanan toprağım gitarımın tınısında uyuttuğum sarhoşluğum ağıtlarının yankısında motif motif içime dolanım duyuyor musun, tıp kı şarkımızda olduğu gibi öylesine yorgun, öylesine yalnızım ki bıkmadan, usanmadan her seferinde seni geceye karıştırıp en sek halinle içiyorum yeniden en sek halimle içmek diyorum, inan hiç mesele olmuyor, olmuyor da, en tek halimle sensizliğe ayılmak var ya çok yoruyor, çok be Yasmin batısından güneş ördüm doğusundaki çıplaklığıma çok sefere liman oldum, demir aldım gemilere isyan aşk dilinde susmanın bozkırlarından yakamozlar yoldum en çok ama en çok ta, ölümün dilini sevdim kurşuna hükümlü şakağımda adına, düş artığı kül mü desem suyunda ateş beslediğim gül mü bilemedim dil hasadında kurutulmuş şişe yalnızlığıyım payıma yine güz düştü sızıyorken, sızlıyorken aşk şarap ömrümden aşkı mandal sanmıştık, gökkuşağından gülen çocuklar asmadan uçurtmalarımıza oysa, rüzgar ile sevişen mum misali grapondan masal, saklanamadığımız tüm saklambaçlar kadar da sobeydik ahh yasmin, bizi bekleme gayrı dedim ya, bugünlerde akıntısında su olup gidesim, gidip de toprak olup dönmeyesim var… ilhanaşıcıkasımikibinonyedi |
Selam ve saygılarımla