KENTsevmiyorum artık bu kenti oysa hep şubat geceleri rüyalarında düşerdim sokaklarına yağmuruna sarılırdım sevinçten ağlardım karla karışık yağardı gözyaşlarım ıslanırdım gözyaşlarım üşürdü titrerdim ben de ıslanırdım -ıslanmak yeşermekti- ve ıslanmak güzeldi arınırdım geçmiş zamandan elde çocukluğum kalırdı hemen annemi hatırlardım ve ısınırdı yüreğim gezinirdim sokak sokak dolaşırdım bu kenti ayakları büyük küçük yüreğimle ama artık sevmiyorum bu kenti bu kaldırımlar bu sokak lambaları umursamaz telefon direkleri tedirgin arkasına gizlendiğim şu çöp bidonları her an ele verir beni bulutlar gökkubbe bekçi kulübeleri somurtkan sırıl-sıklam hepsi ama ben çocuk olamıyorum ve ıslanmaktan korkuyorum ıslansam soğuk alacağım belki de grip olacağım annem azarlayacak beni uyanmalıyım evet bu rüya benim bu benim kentimdi şubat gecelerinde ama sevmiyorum artık bu kenti sevmemek redetmektir de çünkü şubatlarımız kirletildi... |
sevgiler...