"entropi"Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Nostalji
Gece, firarileri düş yorgunu yakalar Rozerin içiyoruz ,tasalarımız müfrit Sabahlara çıkıyoruz sırtımızda markasız parkalar Köşe başları insan bedenli ifrit Çölde üşümek de yazgıdır oysa Kutuplarda kavrulmak da Tüm penguenler müzmin değildir lakin Kaktüsleri çiğner çöl haydutları Hiç suya kanmayan çiçekler gibi Kırbalara yüklenir meçhul misyonlar Anneler sabilerini emzirmez olur Toprağa dökerler safi sütleri Mahpusta ağlamak adet değildir zira Madalyonun görünmeyen yüzünde öfke Kursaklardan geçen damla suya sinen kin Okyanusa direnç eylemsizliğidir suskunluğumuz Entropisi yüksek devinimlerle Maviyi denizden ayırmalıyız Denizi maviden ayırmalıyız Farzımuhal |