MEYHANECİ
Ey meyhaneci
bak bu sefer hüzünlerin hepsini topladım’da geldim. Hani şu es geçtiklerimle yok saydıklarım vardı Ya! İşte onların hepsi firesiz yanımda. Öncesinde koy bakayım gramofona şöyle; ’akşam oldu hüzünlendim ben yine, hasret kaldım gözlerinin rengine’ şarkısını, sonrada bir dilim beyaz peynir, yanındada meyvelerden garnitür. Haaa az kalsın unutuyordum! İçmek istersen eger oradan kendinede boş bir bardak getir. Gördügüm kadarıyla işlerde kesat zaten. Buğün meyi es geçte yüregimize çöreklenen kırk katırın bile zor taşıyacağı hüzünlerimizi tokuşturalım. Hem öyle gün ışıyıncaya, aksırıp tıksırıncaya kadar içmenede hiç gerek yok. Dolduruver bakayım hüzünlerinden bir kadeh, şimdide fondip yaparak gör bakim kadehin dibini. Ne oldu ? Bakıyorum’da! Tek kadehinde bir avuç alev topu yutmuşcasına fevrin yerinden döndü. Şimdi anladınmı asıl olan gerçegi? İnsanı kör kütük sarhoş ederek kendinden geçiren, rakı şarap votka degil! Ruhunu işgal eden acıların zamansız kanamasından. Mete Tekçe |
Kutlarim...
...................... selamlar.