Bir fincan gece içmişim
Bir fincan gece içmişim
Başlı başıyla anlamalıydık, bazen çoğalıp bazen yarım kalmalıydık. Bazı zamanların yükünü sırtımızdan atmalı, bazen de alışmalıydık. Aç ve susuz yaşamalıydık, vicdanın dur dediği yerde dayanmalıydık. En çokta kalmalıydık bir yerlerde, mesela en doyumsuz kaldığımız yerlerde. Alışmaya alışıyoruz vakit onunla geçmeye çalışıyor. Kaçtığımız yerlerden kaçtıklarımızı buluyoruz. Bazen sıkılıyor bazen kaçıp kaçıp yine aynı yerde karşılaşıyoruz. Biz olmaktan koktuğumuz her ne varsa biz oluyoruz. Dururken bi uçurumda kendimizi aşağıda bulmaktan korkarken, aşağısı biz oluyoruz. Bakarken balkonlardan, geceyi içip sarhoş olanlardan ve olmaktan korkup kaçtığımız utandığımız her ne varsa yüzü oluyor kızarıyoruz. -Biz kimdik? -Neydik? Korkuların ortasında boğulan bi kaç damlacık mıydık? Olmak istemediğim her ne varsa orada buluyorum kendimi. Kırık bi cam parçası gibi bir şeydi ya da kan kaybından yaşamak gibi bir şeydi. En kötüsü de bu ya, her şeye rağmen yaşayabilmekti. Geceyi bir fincana koyup içmişim. |