Adını aşk koydumŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Adını aşk koydum.
Şiirin kısaca öyküsü. .....Mehmet gençliğinde yaşadığı geleceğine ümitle baktığı büyük aşkın sonunda hüsrana uğramış kendini aldatılmış ihanete uğramış hissediyordu. .....Hiç beklemediği bir anda kendisini en az kendisi kadar çok sevdiğini sandığı sevgilisi tarafından uğradığı, aldatılmışlığı ihaneti onu çok üzüyor, çaresizlik içinde kıvranması, onun yiyip bitiriyordu. .....Kendisine yakınlarından ailesinden uzanacak bir yardım elinin’ de olmayışı, derdini açacağı içinde bulunduğu sıkıntısını paylaşacak kendisine hiç değilse, manevi yönden olsun yardım edecek derdine ortak olacak paylaşacak birinin de yakınlarında olmaması onu daha’ da zor durumlarda bırakıyordu Bunalım içinde yaşıyordu. .....Ne yapsa sevdiği kadını unutamıyor, kendisi ile geçmişte yaşadığı aşk ile ilgili fotoğraflarını mektuplarını elinden düşürmüyor, okul sıralarında iken birbirlerinden ayrı kaldıkları günlerde yazdıkları mektupları tekrar, tekrar okuyor, bir türlü olan bitene anlam veremediği ayrılışın acısı ile kavruluyor gözyaşları içinde uykusuz bir şekilde sabahları getiriyordu. .....Bu durum çalıştığı yerdeki işine’ de yansımış olduğundan, iş yerindeki amirleri tarafından zaman, zaman uyarılsa da, onun için fark etmiyor iş yerinde bile hep kendisini aldatan kendisini yaşadığı aşkın sonunda hayal kırıklığına uğratan sevgilisi sandığı okul sıralarında iken çok sevdiği kadının başkası ile nasıl olup da evlenebildiğini nasıl ihanet edebileceğini düşünüyordu. .....Mehmet bir çıkmazın içine düşmüştü. Ne yapacağını şaşırmış bilmeden durmadan düşünüyor, düşünüyor bir taraftan’ da ağlıyordu. .....Zaman onun için bunalımlı bir yaşantı içinde geçip giderken bir gün kendisini akıl hastanesinin demirleri arkasında bulmuştu. .....Çıldırmak üzereydi, akıl hastası olmadığını kanıtlamaya çalışsa’ da doktorlar inanmıyor bırakmıyor içinde bulunduğu durumdan kurtarmaya çalışıyorlardı. Mehmet, İyileştirmek tekrar işine döndürmek istiyordu. .....Mehmet gördüğü tedavi sonunda çok fazla sürmeden, akıl hastanesinden tekrar kontrol edilmek üzere verilen bir raporla çıkmıştı. .....Fakat raporun bitiminde işine başlamak üzere iş yerine gittiğinde kabul edilmedi ondan tamamen iyileştiğine dair yeni bir rapor getirilmesi istendi. Mehmet daha bir ay önce çıktığı akıl hastanesine gitmekten, yeniden demirler arkasına konmaktan korkuyor gitmek istemiyordu. .....Daha da çok bunalımın içine girmişti. Bu durum aylarca yıllarca devam etti, işsiz çaresiz parasız aşksız aldatılmışlığın ihanete uğramanın kendisinde yarattığı acılarla yaşamını sürdürürken bir gün dağlarda av yapacağım diye satın aldığı, duvarda yıllardır kullanmadan asılı duran paslanmak üzere olan av tüfeğini indirdi, şakağına dayadı ve kendi hayatına son verdi. Bu aşk onu hayattan koparıp almıştı ama yaşadıkları aşkı olayları günü gününe yazdığı günlüğün sayfalarında duruyordu. İçeri girdim. |
Beğendim...