Kırk yaşımSu gibi aktı zaman erdim kırkıma işte Yılları yıllarıma katarak geçti ömrüm Ne bir bakışta sefa buldum ne de gülüşte Kadere kaşlarımı çatarak geçti ömrüm Biraz güldüysem belki daha fazla gözyaşım Yorgun düştüm bu yaşta rahat etmedi başım Bitti dediğim yerde yenilendi telaşım Hüznümü yüreğime atarak geçti ömrüm Keder dediğin şeyi ardardına ekledim Hiç yalnız bırakmadım başucunda bekledim Kimseye diyemeden hep koynumda sakladım Sözlerimi dilimde yutarak geçti ömrüm İsyan değil hallerim isyan görülür fakat Kaderime razıyım ama umudum sakat Felekten sille yedim eşim dostumdan tokat Dertlerimin koynunda yatarak geçti ömrüm Aldırmayı bıraktım, kibirli alkışlara İçime kurşun gibi saplanan bakışlara Imrenir durur oldum yuva kuran kuşlara Yalnızlığın kolundan tutarak geçti ömrüm Bakıyorumda şimdi ne çok boyun bükmüşüm Yüzümde çizgilere bak erkenden çökmüşüm Mutluluk kurâsında yanlış kartı çekmişim Çileler deryasına batarak geçti ömrüm Vedat ÜNAL/ÇORUM 2017 |