KIRIK BİR MİHRAPŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bugün hiç yazı yazmasam diyorum,
Gitsem bir dağ başına, Gitsem, kır çiçekleri toplasam. Bunları bir demet yapsam, Desem ki; Bu çiçeğin adı, "ERDEM" Bunun adı "ONUR" Bunun "İNANÇ". Uğur Mumcu Aklımdan geçenlere muzipçe gülümseyerek “ Tövbe Allah’ım tövbe” diyorum. Resmetmek istedikçe bir çok ürpertiyi Fikr-i delilikle yıkıyorum tuvalimi. Babil’in Asma Bahçelerinde. Bırakıyorum çocukluğumun elini. Üçyüzaltmışbes gün ve altı saat prosedür oluyor takvim yapraklarında. Hiç mi gömlekleri kırışmaz çorapları kaçmaz canları sıkılmaz Hep mutlu tasasız görünür bazıları. Tabi ki;gökyüzü dışarıdan göründüğü gibi değildir. İade-i taahhütlü mektup gibidir yaşam. Biteviye kavruluruz şımarık mevsimlerde. Ebkem kasırgalarında titreşirken “Eksilen de siz ,eksilten de. Değer biçtiğimiz halde değersizleşen de…” Bir de bakarız rahmet damlalarından pay almışız. Harf kesiği ağlayışlar terler uğultuyla gözlerimizde. İçi geçmiş sözcükleri kurtarmak istedikçe esaretten. Sabırlar zülme vuslatlar intizara uğrar. Nasır tutar hayaller griye aldanıp kangren olur yeşiller... Cinnete düşüp katledilir plastiğe dönüşen umutlar. İdam edilir yürek davasında aşklar Körpe bir yumruğa gömülür ’vefa’ Gül-diken mahkemesinde sınıfta kalır insanlık Kayıplığımız nispetinde çığlıklar altında ezilir yüreğimiz. Güçlü durma çabamız en büyük kambur oldukça Anlıyorum ki; gebe kalırız nice acıların çocuğuna... Ferda,ca |
Kelebekler ölmezmiş,
Karıncalar çalışmazmış
Düşler de artık para edermiş
Güzel şiirin beni hayallere uçurdu bu dörtlüğü yenid yazdım,,,hediyemdir,,,selamlar
GÜNAYDIN