koku/n -II-camdan ve kumdan kadehlerin yüzünde bir parça/parçam ki yokluğun kekeme bir alışkanlık gibi bulaşıyor dilime. ve bil ki sevgilim olmayan sevgili; bana yazılmayan sözlerin ayrılırken dudaklarından, bir tekrarın terk edilmiş hali gibi sus/arken yüzün, ıslak aynı anılarda/anlarda dem tutarken yüreğimiz uyanırken şehir sana, kokluyorum seni tüm korkularına korktuklarına inat karanlığın sabaha merhaba dediği anlarda ki titriyor yüreğim. sen ki direnişim tekil yalnızlığım bir iç savaşa benziyordu yüreğin sana mı benziyor senden ç-aldığım hislerin acemi bir telaş vardı dudaklarında ensemde gezinirken izin ve bazen; turuncu, siyah, mor bilirsin işte zaman öyle başladı üzüldüm… dar vakitlerde kaleme alırken seni içime daral geldi bu yüzden buruşturdum yüzümü dudaklarımın arasında sıkıştırdım senli harfleri ellerim mi titriyor? hayır, parmak uçlarımın dokunsallığı artıyor içersinden sen geçen harflerin ıslaklığında ki ciğerlerime dokunuyor koku/n.. (...) |