yüreğimi yurt say kendine..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın seni melek yapan
kanatların değil bil/iyorsun bunu.. zamAnın çöllerinden geliyorum alt dudağımda kuraklık vaha.. öğrendim bütün çıkmazlarını denizlerini ve dalgalarını sonra hırçın şehirlerin.. içinden geçip tünellerin lodosun savurduğu ipi kopuk uçurtmalarda kaybettim ANılarımı ki çivi izleri kalmış bir ağaç gövdesi gibiyim şimdi.. kırıp bir sonraki dalı fırlatıyorum yere.. yalnızlığım iki parça artık ve savaş kıyılarıma kadar yanaştı bütün gücüyle.. aklımda avuç içlerimden kayan bir AN ve başka/hiçbir şey… hı hı evet kör ebeyim bu oyunda sobe! diye bağıramam kendime.. dur/dum. ve sen, sıyırıp mavi göğü omuzlarından gümüş bulutların altında bırakıp beni kaçıp gittin. boşluğuna karanlığın.. ölürken hücrelerim ve kırılırken hayallerim söyleniyordum, hiç öpmediğim parmak uçlarını çekerek ağız boşluklarıma bildiğim her şeyle susarak sana/susayarak bir sigara yakıp yüreğimdeki dumanı yarama bastırıyorum. savrulup gidiyor saçlarında külün ki bir ölümlü ruhunu kaybediyor. zaman geçiyor aradan ve yaradan olduğu gibi duruyor koklanmamış TENinin kokusu sen ki en bilge yanıydın duygularımın gel…….. yüreğimi yurt say kendine.. (…) |
Faça izi gibi sızlıyor
Sızlatıyor
Elimde yanan sigarayı unutuyorum sonra
Külü sözcükleri örtüyor
Nefesim solmuş bir gül
Aksayarak
Senden medet umuyor. ..
Çok güzeldi yine. .