YANIK TEBESSÜM AKŞAMLARI
Yeni açılmış bir kitap kokusunun,
sayfalarına ilk kez dokunurken bulduğum tadı, saçlarında parmaklarımı gezdirirken aldığım kadın.. Bilirsin, yorgun sabahlar ellerin omuzumda ve silip atarken hayatı, ansızın gelen üşüme ile pencerenin açık pervazından, o esen yel hala bizim.. Son bir kere içinde bir yerlerde, kaygan ve diri kalemimle, gözlerinde bestelediğim heyecanı, o uyuşmuş parmaklarınla dudaklarıma ektiğin, yassı ve büklüm büklüm aşk kokan harflerinle, mimiklerinin gülümser yerlerini öperken harcadığım ve koynuna düştüğüm geceleri.. İkliminden soğuk kışlarıma geçişlerim vedasıdır sezgilerin, sevda gözlüm, o günlerden geçmedim! Eridi tenim, söndü feri gözlerimin, dönmedin.. Bir başka şarkıda hatırlarım diye unuttuklarımı, nice geceler hiç dinlemedim.. Çok yollarım var hayata dair, bir başka denklemi sensiz çözemedim.. Eğer varırsa yolun sevdalarıma, bu eli bir gün tutacaksan, bil ki başkalara değmedi elim.. Mutlu ol, sevdiğince, sevdiceğinle.. ben hiç bu kadar sevemedim.. Ten sarısı güz, kan kırmızısı ateş, elbet doğar bir gün Güneş, böyle sabahlarda ışık göremedim! Böylesi yalnızlığı ben hiç çekmedim, Yanık tebessüm akşamlarında.. |