AYRILIK ÖLÜMDÜR BEDENE
Düş- hayal- gerçeklerdi hayatınn üçlü sayaçlarından süzülüyordu sevdaya gönül, zamansızlığındaydı şans belki de, süzülmeliydi süzgecinden tarihin, bulmalıydı kıvamında sevdayı, uzaklığında değildi gönül hayatın, özlem yüklemişti mısralarına türkünün, yollarında dizilmeliydi mercanları hayalin, uyanmalıydı tatlı rüyasından beden, düşlerinden sıyrılmalıydı gerçeğin, gitmeliydi, " seviyorum " sesine, akmalıydı zamanısızlığında aşka....
Gün geçmek bilmiyordu yokluğunda, titreyen sesin çınladığı kulaklarında, od olup sarmaladığı bedeninde sevdasının özleminde kavrulurdu sürgün yürek... zaman, uyanmadan ihanet uykusundan, sel olup akmalıydı gönül, uzaklığında titreyen sesine vurgun, özleminde kavrulmuş sürgün yürek gitmeli, dokunmalıydı yollarına serilmeliydi sevdasının acımasızlığına hapsolmadan hayatın, sürgününde prangalanmadan gönül, halkalarında boğulmamalıydı sevda, düştü yollara gün kararmadan, titrek sesinde saklı hasretine, özlem yüklü kor ateş bedenine dokunmak vardı sevdaya çığ düşmemiş baharında... Hayal ile gerçek, rüya ile düş, yaşam ile ölüm cizgisine benzer diliminde zamanın, süzülmeliydi sevda, volkan patlamasında kor ateş lavlar misali, yıkmalıydı hasret duvarlarını, kırmalıydı sevda zincirini, geçirmeliydi boynına feleğin kader prangasını, adamalıydı bitmek tükenmek bilmeyen yollarına canını sevdanın... zamana meydan okudu nihayetinde, arşınladıı yollarını gecesini hayatın, ararat tepesinden sineye lav misali yıktı engel duvarını utancın akıp gitti düzleminde hayatın... uzay sonsuzluğunda sandığı, hayal sevdaya uzandığı, yokluğunda bedenine yüklediği, sel olup aktı yollarına sevdanın... küskün, kınında saklı sevdanın uçurumunda parlayan yüreğin, gözlerine saklı özlemin, bedenine yüklü hasreti, savruludu yollara, kainat ağladı... saklıydı sevda, tutkundu aşk, hasret, göz yaşı, kor ateşti yürek, suskundu gecesinde zaman, aklın hiç olduğu, dilin lal olduğu, acının bal olduğu zamandı, sevdasında buluşan ten... Tarihe yazıldı hayal, zamanı durduran aşk, gerçeği kıskandıran düş, yenik düşmüştü ihanet tanrısı azrail dondu, melekler ağladı... Gök gürlemesi tutkuların buluşması, son damlasıydı taşan sevdanın,gönül limanına sığınmış kırık sal, yaralı martı ürkeliğindeydi gönül, titrek sessizlik sarmalamıştı kor ateş bedenlere, şimşekler savaşıyordu özlem yüklü gözlerde, ten çekimi hakimdi kainata, tanrılar ağlamıştı çaresizliğinde sevdanın, buluştu özlemler, birleşti yürekler tüm acımzsızlığında ihanetin, sarılmaya başlamış yaralı gönüller, özlem yüklemişti mısralarına hasret, can doluydu bakışlar, tutuşmasında patlamıştı aşk, "Yar" çekimi, atom kuvvetinde, gözler kilitli yar hasretinde... ilerlemiş su gibi akıp gidiyordu GECENİN SESSİZLİĞİNDE ... zamanın hiç olduğu bir an, kelimeler kifayetsiz, yetmiyor özlem yüklü mısralar türkü sevdasında yürek, aşk oduna alev alev çoştu hayat yar teninde, şaşkınlığında boğuldu zaman... seviyorum her mısrasında dilimin damarında sakladım tuttuğun elimin pranga vurdum sarıldığın belimin hapsindesin dokunduğun tenimin içindesin sende kalan yüreğimin... ve bütün acımasızlığı ile geçmişti zaman, ayrılık derler gelindiği noktanın adına, dünyalar ayırmıştı zamansızlığında teni, gitmeliydi sevda, bitmek bilmeyenn özlem yüklü acımasızlığında saklı bedenler, donmuştu kınında sevdanın özlem yüklü yüreği, ayrılık vakti vurduğunda karanlığın hain zamanına, yollara düşürecekti hayat, belirsizliğindeydi gün ışığı, tan yeri ağardığında, özlem çığ gibi büyüyecekti bedenlerde, gözler arayacaktı uzaklarda dün’ü, özlem doluydu zaman, gülücükler, al yanaktan bir damla yaş ile ıslanacaktı, sel olup bıraktığın yüreğine, karışacaktı toprağa hasretinden, gözlerine ok olup yükleyecekti sevdayı.... ve ayrılık vaktiydi... gitmek, bir ölüm zinciri geçer boynuna halkası gözlerine saplanır özlem, yüreğini söküp tutuşturur ellerine, bedeninden alır canını, ruh "Dilek’te" kalır, yürek param parça, bir damla yaş yok artık, gözler kan çanağı, sevmek güzel dersin, ayrılık ölümdür bedene... .../... 09.05.2008 |