KIRGIN ETHOS AVAZLARI-VI
26. SEVMEK YORDAMI
beni sev, sevgilim beni neden sev, biliyor musun: -her sevdayı bir dağ’la kıyasladığım için sevgilim, sev beni nasıl sev beni, biliyor musun: -canını dişine takmış partizan gibi beni sev, sevgilim beni nerede sev, biliyor musun: -yetimhâne avlusunda: yıldızların üşüştüğü sevgilim, sev beni ne vakit sev beni, biliyor musun: -buhurumeryemler tümden ayaklanınca beni sev, sevgilim beni ne kadar sev, biliyor musun: -yulaf ve talaş kokuları kadar çocukluğumun kapat bana dış dünyanın ikbal kapılarını severken beni iç dünyamda cinnetimle yüzleştir (*): Berfin Bahar, Eylül 2003, Sayı 67 27. HAYDİ! haydi, topla dağlara çöreklenmiş dumanı gözlerinin mahmurluğuna yerleşen acıyı da topla ve dağıt dağıtabildiğince tek umudu sendedir bu hayırsız kasabanın gözyaşını gecede kurutan insanların umudu sende hangi nehir daha çabuk kükreyebilir rüzgâr nerde etkilidir ikindi vakti susmak gerekçesizdir bugünden böyle sorular yanıtsızsa neye yarar bir düş, düş olmaktan öteye geçemezse yanarak yaşamanın anlamı ne sığınmasız kalmaya da alışmalısın sığınmasız, zafersiz, bir de menzilsiz türkünü korkusuzca söylemeye haydi, topla dağlara çöreklenmiş acıyı mahmurlu gözlerine yerleşen dumanı da topla ve dağıt dağıtabildiğince (*): Düş Çınarı, Eylül-Ekim 1998, Sayı 12 28. KALBİMLE İLGİLİ hangi ağacın altına otursam soluk-soluğa esmer türkülerle yarılır kalbim benim kalbim: doru bekleyişlerin kavşağıdır sevişmekten bitkin düşenlerin sığınağıdır ve kuşlar mutluluktan nasıl ağlarsa öyle dokunaklıdır (*): Oluşum, Eylül 1983, Sayı 112-113 Beşpınar-Ortak Kitap 29. SENİ ANLATSIN seni vahşî ve başı dumanlı sözler anlatsın seni kurşunî bir yalnızlığa yaslanan umut mahpusların voltası hüznü anlatsın ateşböceklerinin aydınlattığı bitmeyen gece gel, mahşerî menekşeler dizeyim saçlarına dağ-başından devşirdiğim sessizliğimi dizeyim virâne evlerin bacaları anlatsın seni gecenin zilzurna sarhoşları anlatsın kanlı fâciâlara karşı söylenen türkü gökyüzünün yıldızlarını döktüğü seni alçaklığa direnen dimdik onurun gurbet zulasında perçinlenen sevda yalazın ve göğsüne otağ kurmuş güvercin alayı seni marmara denizi’nin âvare mâvisi ıtır kokusu, ardıçlar, yamaca yansıyan gülüş ıstırancalar’ın heybetli duruşu anlatsın canevinden fışkırırken yaşamak evrimi bir eflâtun şafağa çakılı gözlerin anlatsın seni (*): Bakış, Ekim 1990, Sayı 561 Beşpınar-Ortak Kitap 30. ALAGEYİK HAYKIRIŞLAR sevilerin sevilerin şahlandığı alanlardayım tüm gezegenleri yatıştırıyorum alnıma -oh! bitince şuracıkta aşağılanmaların tüneli- bir çingene kızını bembeyaz öpüyorum açlık yok işkence yok burda yenilmeler yok dinmiş puştluğun kasırgası da, yanım-yörem gül gırtlağım silme dolu: yemyeşil şarkılarla alageyik haykırışlar alırım saçlarıma (*): İnsancıl, Ekim 2009, Sayı 231 |