HUZUR (3)
Canlar cananını buldum ravzada,
Cibril kapısından selam vererek, Işık hüzmesi belirir semada, İşte Muhammed Mustafa diyerek. Ashab-ı Suffedir ilim meclisi, Gözümde hayali belirir elbet, Asrı saadetten Bilal’ in sesi, Medine’ yi çınlatır ilelebet. Elhamdülillahi Rabbil alemin, Ravzada yankı, gönüllere sürur, Secdelere varır koca bir zemin, Hayat sanki biter bir anda durur. Mescidde zemzemle Cennet bahçesi, Halkalar kurulmuş aşk-ı muhabbet, Ahenk, çoluk çocuk, yaşlı dedesi, Koca sütunlar nedir bu letafet. Kabri şerifte Muhammed Mustafa, Akın akın insanlar, gözlerde yaşlar, Zenci, Afgan,Türkler dizilmiş safa, Secdede gönüller secdede başlar. Her tarafta raflar, her taraf mushaf, Daimdir dilde Allah’ ın kelamı, Yüzde tebessüm vardır, duygular saf, Yaymak ister insan, yayar selamı. O Muhammed Mustafa ki ravzada, Şenlenir onla Mescid-i Nebevi, Ebubekir, Ömer daim yanında, Yaşanmış evvel bir odalı evi. İrfan Yıldırım Çevik |
selam ve saygılar