Bu şiirde ismi geçen büyüklerimden ebediyete intikal edenlere Allahtan rahmet sağ olanlara uzun ömürler dilerim.
Ne yazık böyleymiş dünyanın sonu
Açmasam iyiydi bu ağır konu
Şehirden yiyoruz bulguru unu
Goca oğlanın değirmeni yıkıldı

Bize gurbet çıktı bozdu dokuyu
Ayşe teyzem sağmaz oldu ılkıyı
Peri Mehmet terk eyledi rakıyı
Bekir Hasan hayatlardan çekildi

Bunca sene tek bir kabak dolmadı
Hiç bir zaman böyle mutsuz olmadı
Yaşlılar çekildi gençler kalmadı
İnin suyu yalnızlıktan sıkıldı

Acar Mehmet çıkmaz oldu kuleye
Kural budur as verilmez valeye
Göz yummazdı bile bile hileye
Çavuş emmim pırafada vekildi

Tarih oldu Güpçülerin davarı
Viran oldu kıraçların avarı
Emin usta örmez oldu duvarı
Bekirlerin mahallesi yakıldı

Ne kadar çok imiş sizi sevenler
Çaresiz çığrışıp dizin dövenler
Emmimin evinde yandı yeğenler
Ciğerim söküldü belim büküldü

Bekir gızı tatlı sohbeti vardı
"A guzum a guzum" ne güzel derdi
Azrail o sene onu da gördü
Mezar taşı türbe yanna dikildi

Balgusan çağlamaz sesi kısıldı
Beton tünellere suyu basıldı
Beşir de ağaçlar tek tek kesildi
Yaylalara yeni sedir ekildi

Kızların içinde güzel gördüğüm
Hediye eyleyip ona verdiğim
Saçına benzetip tek tek ördüğüm
Bu yaylada ne çiğdemler söküldü

Bele bağlanırdı azık çıkısı
Keşle kuru ekmek dosttu ikisi
Güz geldi gelmiyor pekmez kokusu
Deşdi bağda bağ kalmadı söküldü

Kimseler ekmedi buldun ardını
Çobanlar terk etti ata yurdunu
Bıraktılar eşek katır derdini
Dar kebenden arabayla çıkıldı

Çok vardır ismini saymadıklarım
Yüzüne bir türlü doymadıklarım
Adını şiire koymadıklarım
Affedin gönlümden böyle döküldü
Z İ Y A A C A R
03.10.2017/KONYA

Ne yazık böyleymiş dünyanın sonu
Açmasam iyiydi bu ağır konu
Şehirden yiyoruz bulguru unu
Goc’oğlanın değirmeni yıkıldı

Köy bozuldu bir şey oldu dokuya
Gümüş teyzem gitmez oldu ılkıya
Peri Mehmet tövbe etti rakıya
Bekir Hasan hayatlardan çekildi

Bunca sene tek bir testi dolmadı
Hiç bir zaman böyle mutsuz olmadı
Yaşlılar çekildi gençler kalmadı
İnin suyu yalnızlıktan sıkıldı

Acar Mehmet çıkmaz oldu kuleye
Göz yummazdı bile bile hileye
Buralarda oğlan derler valeye
Çavuş emmim prafa da vekildi

Ucuzcunun tarih oldu davarı
Kıraçların viran oldu avarı
Emin usta örmez oldu duvarı
Bekirlerin mahallesi yakıldı

Ne kadar çok imiş sizi sevenler
Çaresiz çığrışıp dizin dövenler
Emmimin evinde yandı yeğenler
Ciğerim söküldü belim büküldü

Bekir kızı tatlı sohbet ederdi
"A guzum a guzum" ne güzel derdi
Azrail o sene onu da gördü
Mezar taşı türbe yanna dikildi

Balgusan çağlamaz sesi kısıldı
Beton tünellere suyu basıldı
Beşir de ağaçlar tek tek kesildi
Yaylalara yeni sedir ekildi

Yarpuzlar kaplardı dere boyunu
Çobanlar sulardı kara koyunu
Alıp götürdüler öğrek suyunu
Pınarların icabına bakıldı

Bele bağlanırdı azık çıkısı
Keşle yufka ekmek dosttu ikisi
Güz geldi gelmiyor pekmez kokusu
Deşdi bağda bağ kalmadı söküldü

Kimseler ekmedi buldun ardını
Çobanlar terk etti ata yurdunu
Bıraktılar eşek katır derdini
Dar keben den arabayla çıkıldı

Uzaktan görünce koca ardıcı
İçime oturdu dağ gibi acı
Maziye bağlandı yolların ucu
Zaman durdu anılara takıldı

Çok vardır ismini saymadıklarım
Yüzüne bir türlü doymadıklarım
Adını şiire koymadıklarım
Affedin gönlümden böyle döküldü
Z İ Y A A C A R
03.10.2017/KONYA