çok şükür...
tutkusundan yorulmus
tutulmak sucundan muebbet yatarken şehir ici bir eskiya havasında fiyakam burdan yuz metre ilerde biter sözlerimin hukmu daha kısa bir yabancıya alısıyor simdi tenim bu sözler kimden alıntı dibine kadarmı süzüldüm kurumus bir cicek gibi kimse gormesede her rengi olsada neye yarar karanlıkta ve hangisini anlatabilrsin bir köre... oynamak icin arandıgım üstümde iyi duran bir rol bana verilen ücüncü sınıf bir figuranın repliklerinden ibaret hadi simdi unut bunları nasılda titrerdim duydugumda sesini tutulur konusamaz tutulur bakıslarına bakamazdım bu körluk bu acizlik hala ne buyuk nimet sukrederken ellerimi acıp tanrıma parmaklarımın arasından süzülüp düşen senmisin? |
selamlar.