Taşralarım var deşikli bir torba dolusu Kurgular kazarım çemberine güller kurutup Anılarım meşru bir utopyadan sönmeye yuz tutmuş zemin bulut Kibir sıratında kesifsiz amaçlarım tekeline gebe karasında borsanın Dinde körün bedende nankorun arkadaşlığını edinip Saklaban notalarda derin bi es vermişim Dinle ahali;
Sarayim var krali ölü halki uzak yolu sürgün Tutsak cumalarimin değerini kellesi kalın kelebek kanatlarına borçlarım Hikayem var destanlar karalayanlara Hikayem Bir varmisla başlar Yoklukla doldurur dört bir yanını Cahilliğinden ne varsa arda kalan... Ne kaldıysa sana şimdi Senden
Ölülere fısıldayan Kulaklarımda azgın sancın var Herşeyi duyarım Nedenli nedensiz Zorbalıktan hallice Tüm detaylarında varlığın Arsız dağlarında rüzgarların Göğün gürültüsünden nice İnce ince türküsünü koklarim Taki misafirim oluncaya dek taki mezarda yerim Belirmeden önce...
Seni görünce Şimdi önceleri kavradım Tut zerdüşt yakamı Hangi aslanın ağzı bu hayat Hangi rengin tonu Hangi kuşak yönü Götür beni de hadi Bir kaçmışlık buyur Uyur dakikalarıma...
Gök mü paslı vicdanmı isli Duruluğu nerde suyun Nehiri nerede asil huyun Varmidır hüzünde huzur Ağlamaklı Eller ne için Kime tutunur tutunmalımı dallar çıtırdar hemen oysaki Niye o kadar kuru Hayat şaka sanki Küçümsemeli...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Boş Sarayın Dolusu şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Boş Sarayın Dolusu şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Aşk dediğimiz şey, arzulanan bir varlıkta bulacağımız tada susamaktan başka bir şey değildir. .......................................................................................MONTAİGNE
.......................................................................................MONTAİGNE
..................................................... Sonsuz Saygılar..