dönmeden cennettençok yön esen duyulmuyor gözler karışan saçların toz yolu bir harf diyemedin katışan sabaha eremeyecek gölgesinden ete kemiğe bürünen uzadı boyum zafer senin dedim say dedim avuç çizgilerine konuşanı duydum uzağı kölen oldum eğittin demir atların ateş yelelerini yıldızlara koşan oldum sudan diller yaratılmadı unuttular ayak izi değmemiş toprak kitaplar zamanın kan değmemiş yeşilinde insandan yanılgıyı anlatan ne mavi keşfedilmemiş yüzler gölgende o kadının siyah ruj dudakları seni düşünüyorum bütün sessizlik kahveli bakışlar kadar masum sabah öncesi işlenilecek güneşli günah ilk ışığa büyüyecek çocukları cennetten dönmeden öldürelim 0053 |