DALGALANMALAR DURULMALAR-V
21. MÂVİLİKLER İÇRE
a. iyi dinle, duyacaksın, dağların da dili var ellerimizin, yüreğimizin nasıl birer dili varsa rüzgârın yüzümüze çarparkenki sesini hatırla yaşadıklarımızın ayrı ayrı anlamlarıdır bunların hepsi aklımızı başımızdan alıp giden tutkular gibi vakti midir: biraz da bir aşktan söz açsam mı ölümler ölçüsünde sâhici olan bir aşktan neden, nasıl tutulduğumuzu bilemediğimiz bir türlü mâvilikler içre derin, sarsıcı, ürpertici erik ağaçlarının apansız çiçeklenmesine benzeyen hani zulme karşı gelişen, dönüştürücü bir aşktan b. susuyorsun nedense buharlaşıyorsun yavaştan (*): Berfin Bahar, Şubat 2016, Sayı 216 Berfin Bahar, Haziran 2016, Sayı 220 22. AYNI birimiz pembe belki, birimiz gri ama aynı gökyüzünün bulutlarıyız aynı akarsuyun kollarıyız birimiz uzun belki, birimiz kısa aynı akçaağacın dallarıyız birimiz kalın biraz, birimiz ince aynı gül’ün, aynı kül’ün, aynı yel’in, aynı sel’in hizmetkârı ve sancaktarıyız aynı ağıtlarla çıkmışız yola aynı büyük haksızlığın kurbanlarıyız (*): Berfin Bahar, Aralık 2015, Sayı 214 23. SEVDA NE GÜNE? "İnsanlar artık âşık olamıyor. Çünkü artık her şey mümkün hâle geldi. Aşk, gücünü imkânsızlıktan alır." -İnci Aral --- kıraçlığına bakmanın zamanı vardır bir upuzun ayrılığın -belki yeşerir günün birinde- susmanın zamanı vardır pornografiden ve borsadan konuşurken insanlar -bir karanfil dokunur öbürüne- tam zamanında olmasa da hiçbir şey nasıldır uzayda yankılanan ses -sevda ne güne?- (*): İmece Edebiyat, Aralık 2015, Sayı 28 24. ÖTE YAKASINDA SUYUN sen suyun öte yakasındasın etrâfında kurbağalar korosu içini bütün bütüne tayfunlar basmış bakınıyorsun suyun öte yakasında, a. kadir ustamızın çok çarpıcı iki dizesi doluşuyor diline: -"sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur ben burda zerdalisiz bir dal gibi durayım" acı, yakınlaşıp koyulaşıyor bir cinâyet sonrasını yaşıyor gibisin ya da çoktan terk edilmiş bir kilise havasında kendine biraz daha gömülüyorsun kurbağa sesleri yoğunlaştıkça kalbinin kuytusunda kıpırdanmalar aman ne güzel, diye düşünüyorsun o sesler de olmasa, her yer canlı cenâze -zerrelerine değin ayrışık bir atmosfer bu- herkesin alnı birden ve birlikte kırışıyor yarım-yamalak sözcüklere sığınıyorsun içini basan tayfunlarsa, derinden anlıyorum: -hangi yönden baksam, yol arkadaşın fiillerinin yapım ekleri aynı zamanda çekim ekleri fikirlerinin ve doğallıkla onlara daha sıkı sarılıyorsun ben: bildiğin üzere, hep yanık kokusunda sen: öte yakasında suyun (*): Bir Nokta, Kasım 2015, Sayı 166 Bir Nokta, Nisan 2016, Sayı 171 25. SEBEP ŞİİR(LER)İ 1. sebebimdir dağlara yürüdükçe güzelleşen ayrılık kuytusunda keder biriktiren söz sebebimdir gün, ne yana dönerse sebebimdir aşk, gelirse giderse sebebimdir tuz ve köz güz ve yaz sebebimdir sana susmalardan bir ömre cefâ getirdim gör işte, sebebimdir 2. ne vakit dikizlesem gökleri ceylânlar düşer peşime eski bir sevdayı yaşatmak için ceylânlar sebebimdir ne vakit tarazlasam yerleri yığınla yâsemen keser yolumu yaşamın anlamına ulaşmak için yasemenler sebebimdir ne vakit esenlesem gökleri ve yerleri isyanların lîsânıyla konuşur ömrüm kâh zirveden konuşur, kâh uçurumdan ikisi de sebebimdir Berfin Bahar, Eylül 2015, Sayı 211 |