SELALAREs salatu diye acı bir yankı, Sessizliği bozar serin sabahta, Ölümün haberi, hüzünü farkı, Giden gelmez olur bu ayrılıkta. Üşüdüm sela ile sabah ayaz, Falan oğlu filan rahmet eyleye, Musalla taşında cenaze, namaz, Bürünür elbet bürünür çileye. Akşamda hesapta mıydı ki ölüm? İnanır mıydı yarın mezardayım? Dünya biter, başlar ikinci bölüm, Gelir ecel, geçen güne yanayım. Es salatu dört bir yanda selalar, Afaklarda yayılır acı haber, İrkilir bir an gökyüzünde kuşlar, Titrer bu sesle, yankıyla semalar. Duyar eş dost acı selayı birden, Yürek burkan inleme, yaşlı gözler, Uzaklara yol alır meçhul yelken, Gönüller hep o der, hep onu özler. Hakimdir es salatu diye sela, Yine biri yolcudur bu kervanda, Dünya kargaşa, musibet bela, Olacak nedir ki, nedir yarından? Yarın bitti yarın artık bugündür, Lazım olan beyaz kefen dikişsiz, Kabirler mezardaki taş sözündür, Derinden sus pus ile sade sessiz. Selalar hüzüne gark eder beni, Ölümü belirtir, bu ses bu nefes, Soğuk buz kesilir insanın teni, Dünya zindan olur, sanki bir kafes. İrfan Yıldırım Çevik |
Kutlarim güzel şiiri...
........................ .............. saygı ve selamlar ..