Bozlakların Efendisi: Neşet Ertaş
Birliğe çağırdı, bağlama ile
Şanlı bayrağımda, al Neşet Ertaş!... Sevgiyi, dostluğu getirdi dile Gönül peteğinde bal Neşet Ertaş!... Evrensel sevdalar düşmez dilinden Bir ömür seslendi gurbet elinden Çağladı nağmeler sazın telinden Hüzünlü türküler çal Neşet Ertaş!... Bir derviş gibiydi gönül dağında Boynu bükük gül’dü hasret bağında Dostluğa çalıştı nefret çağında Sevgi çınarında dal Neşet Ertaş!... Bozlaklar onunla dile geldiler Bülbüller yaş döküp gül’e geldiler Mecnunlar Leyla’ya, çöle geldiler Gönül sazımızda tel Neşet Ertaş!... Ölüm şerbetini sundular tasta ’Garip’ göçtü diye yastayız yasta Gönüller yaralı, tarumar, hasta İçimi ısıtan yel Neşet Ertaş!... Esti deli rüzgar, devrildi çınar Suyu akmaz oldu, kurudu pınar Ses vermez türküler, yürekler yanar Ne olur geri dön, gel Neşet Ertaş!... Vuslat kapısının kilidi paslı Dertlidir mızraplar, gönüller yaslı Mayası muhabbet, sevgiydi aslı Gözden dökülen yaş, sel Neşet Ertaş!... Gönül dağımızı duman bürüdü Yürek toprağında tohum çürüdü Kırşehir’e vardı, Hakk’a yürüdü Barışa uzanan el Neşet Ertaş!... Dosttan ayrı düşen dostlar ağlasın Hasret yürekleri yaksın, dağlasın Sel olsun gözyaşı; aksın, çağlasın Gönül dağımızda bel Neşet Ertaş!... M. NİHAT MALKOÇ |
Kalemin susmasın
________________________________Selamlar