HABERİNİZ OLA !
Ağlamayacak kadar alıştım artık acılara,
Dört duvar değil, gökyüzü zindan bana, Veda ettim ben yüreğimi işgal eden umutlara, Ben artık ölümün kıyısındayım haberiniz ola! Her gelen gitti,giderken senelerimi eritti, Feryadım Kaf dağının arkasına da erişti. Dinmeyen dertlerime saki dostlarım yetişti, Ben artık kimsesiz bir berduşum haberiniz ola ! Hep toplarım sandım kendimi inan beceremedim, Kimsesiz ormanlarda güller bulup deremedim. Yıldızsız gecelerde konuşup meramımı diyemedim, Ben artık zindan gecede ışıksızım haberiniz ola ! Soğudum yaşamaktan her bir yanım yalan, Var mı hevesi benim gibi kursağında kalan, Bulamadım gönlümü heceleyip okuyan, Ben artık kalemsiz kağıdım haberiniz ola ! Varsın kuyular da bir yudum su kalmasın, Bir damla gözyaşımla hayalim yanmasın, Beni gören insanlar çok mutluyum sanmasın, Ben artık limansız bir gemiyim haberiniz ola ! Halimi anlatmaya keşke kelimeler yetse , Bitmez sandığım ömür şimdiden bitse , Göğsümde sakladığım çaresiz ümitse, Ben artık vademi doldurdum haberiniz ola ! Başımdan eksik olmaz onlarca felaket, Kurtulamadım her bir yanım muhanet , Ödemediğim başka kaldı mı diyet ? Ben artık hesabı ödedim haberiniz ola ! Tutmaya çok korktum tutsaydım bilirdim, Ellerinin nar sıcaklığını güneşe verirdim, Kahve kokulu sabahlarda yeniden severdim, Ben artık sevmeyi unuttum haberiniz ola ! Darmadağın ettiğin şu dünyama bir bak, Kıymeti usta olan bilir hani nerede çırak ? Yarayı sarma neşteri olduğu gibi bırak , Ben artık yaramı kanatmışım haberiniz ola ! Uzadıkça uzar aşık olanların naçar sözleri, Birbirinden kopar mı candan sevenlerin özleri ? Mizanda karşı karşıya gelmeyecek mi yüzleri ? Ben artık son kelamımı ettim haberiniz ola ! Resul POLAT 11.09.2017 |