3
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
821
Okunma
gecenin kapıları karanlığa işaretli
öznel fitnesine soğuyor her yangınlı beden
gözler çalınmadı biz uydurduk
ateşi ve kaşıntıyı ruh öldüren
masum geyiklerin taş boynuzları
öğütüleni yudumla biraz şifası toz
inandığınız ayaklarımın altı deyiveren meczub
bunca altın tenli yalan
onlar yumrukladı ama en güzel sözü
hasanı kayıp ettiler öncesi
peçesini aralamayıp fısıldıyan teras
çölcesine yalnızlık esiyor çatlayan yutaklardan
bir işaret parmak dokundurmaya artık
taşamayacak kutsalından su
yolculukları ettiler ötesi gidilecek yer yok
soğuk oyuğun rahminde ılık azık
yılmadı tekrarladı cılız esinti nefesine bulutları
aç karnına ateş dağı oturtulan
toprağından çamurundan yağmur yeşereni orman
döne döne yıkana bir cesedin yükünden
minik damladan taşların şahit secdesinde
savrulabilir harmanından baharına zaman
0038