EFELERİN DESTANI
Efeleri tarihe destan olan çağlara
Yakılan türkülere, havaya sor anlatsın Sırtını bulutlara yasladığı dağlara, Uğruna baş koyduğu davaya sor anlatsın. Atçalı Kel Mehmet’ten Çakırcalı Mehmet’e… Şu çileli toprağın öyküsünü bir dinle. Kerimoğlu Efe’den Alanyalı Ahmet’e… Davul zurna, curanın ezgileriyle inle! İnsan çaresiz kalıp mor dağlara çıktı mı? Eli tüfek tuttu mu, dönebilir mi geri? Sinanoğlu misali bendini bir yıktı mı? Sökün eder kavganın bitmeden bir diğeri! Efeliğin özünde insan sevgisi yatar Vatan aşkıyla dolar, taşar efe dediğin Efeliğin düsturu hayata erdem katar Hak ve adalet için yaşar efe dediğin. Kurallar çok keskindir efelik yasasında Zalimlere merhamet mazlumlara zulümdür! Öksüz, fakir, yetimin; tasası, tasasında Haksızlığa göz yummak efelere ölümdür. Halkı sömüren çarpık düzenin düşmanıdır Yiğitçe başkaldırıp zorbalarla savaşır Ki, halkının nezdinde dertlerin dermanıdır Halka hizmet yolunda doğru Hakk’a kavuşur. Bozdağlardan Madran’a yüreklice, Aydınca Zeybeklerin diyarı Ege… Teke yöresi Çıkar ortaya bıçak kemiğe dayanınca Yeter dosta düşmana onların tek gölgesi! Malazgirt’ten bu yana Anadolu sathında Onlar var vatanımın temelinde, harcında… Gökçen, Cafer, Çakıcı… cumhuriyet zırhında Kıllıoğlu ve Poslu yiğitliğin burcunda… Kaynağından ağzına Menderes’i takip et Taştan taşa sıçrarken kulak ver kurda kuşa Milletimi erdirir beslediği muhabbet Yörük Ali Efe’yle Malgaç’tan Kurtuluş’a. Onlar ki özgürlüğün motiflerini dokur Toplumsal bir devrime dönen ihtilal gibi Onlar ki, halkı için dünyaya meydan okur Ve gönlüne taht kurar Mustafa Kemal gibi. 07.08.2017 Salih ERDEM |
Kalemin susmasın
______________________________Selamlar