CEHENNEMİN İŞSİZİ

Ey yüceler yücesi, tek mabutsun, tek Bani,
Bilirim, kullarına magfiretin de Gani;
Gelmiş, geçmiş Ademi Cennetine kabul et !..
Ense yapsın Tamu’da işsiz kalan Zebani...

* Bani: İlk kurucu.
* Adem: 1. Beşer, tüm insanlık, Ademoğulları. 2. Yokluk, hiçlik.
* Zebani: Cehennem melekleri.


IRAKSAĞIN IRMASI

Yüz on yıllık uzgörünün, kerem bağı çözülürmü ?!
Bizim kuşak, o merama tanık olmadan ölür mü ?!
Buzullar eridik sıra kasırga, sel, hortum derken,
Amerika emilir de, İngiltere gömülür mü ?!

* Uzgörü: Uzak görüş, gerçekleşen kehanet.


AŞİL’İN TOPUĞU

Daha tartışmak olmaz, Milli Misak’tan ruhsat,
Türkiye garantörse, yad-yabanı çöpe at !..
Hamasi heves değil, hakikat bu, harbiden
Adı " reel politik ", Türkmen Eli’ne fırsat...


PERGELİN PARANTEZİ

Davamız özleşmekse, yön tayini fantazi;
Pergel, sabit ucuyla merkeze koyar tezi;
Batı, doğu, kuzeyde, ortam hazır güneyde,
Kapatmanın vaktidir yüzyıllık parantezi...


BEŞİBİYERDE

Yüreğime basarken işvesinin ökçesi,
Ruh görümlüğü bekler, cananın ar peçesi;
Sevgi, güvence, hilim, iltifat ve de sabır,
Beşibiyerde gerek, aşkının pey akçesi...

* Hilim: Yumuşak huyluluk, öfke ve hiddet gerektiren durumlarda sakin ve serinkanlı olma.


BALACANIN PATİĞİ

Vasiyet sayılırsa bir babanın betiği,
Ne de olsa el kızı, istemem yâr çetiği,
Emri hak yetişende gözlerime bağlayın,
Hatice balamızdan yadigar şu patiği !..

* Betik: Özlü mektup, pusula.
* Çetik: Hanımların evde giydikleri yün örgüden ayakban.


KOZUMUZUN CİĞESİ

Yumuşak başlı haylaz, ılık imbat nefesi;
Bizim hanıma sürur torun avazlık sesi;
Hele bir kuçması var, gam keder hakgetire,
Canıma can katıyor Ali Erdem busesi...

* Koz: Ceviz.
* Çiğe: Kabuklu yemişlerin özü, rüşeym.
* Sürur: Sevinç.
* Kuçmak: Kucaklamak.


TAN PINARI

O, kalemine kuvvet, asri muhafazakar;
Maziye tutkun amma, güncelliği manidar;
En başta kendisiyle su misali barışık,
Eprimez ve tükenmez, her kitabı tan pınar...

* Su misali: Hidrojen ve oksijenin, yananın ve yandıranın uzlaşarak dirliğe ve söndürücüye dönüşmesi.


ÖZGÜN ÖĞRETMEN

Mevzuyu kırka bölüp üleştirir yolluca;
Dersine doyum olmaz, konu konuya boca;
Sınavda kopya serbest, bütün cevaplar özgün;
Öğrenciden öğreti, namı sıfırcı Hoca...


GÖREN MAŞALLAH DESİN


Diriliş dizisinden fırlayıp gelmiş sanki,
Kurt kürkünden börküyle bir şehsüvar, inan ki,
Höfü metali deler, demir dağ geçit verir,
Böyle Sadrazam varken, Hünkar’a güman ne ki..

* Höf: Heybet.


TESELLİSİ TEMSİLDE

Milyarda bir ihtimal sayrılık, yanına yük;
Daha bebek sayılır, o yaşta boynu bükük;
Belki teselli bulur ülkemizi temsilde:
Solu sağından küçük, sağı solundan büyük...


NARDENK

Patlı canı patlıyor yüzü kızartılınca;
Sevincini katlıyor lafzen ağartılınca;
Dal-taban katkı sunmuş darbenin güllesine,
Hukuk narı çatlıyor delil karartılınca...

* Pat: Oyunun çıkmaza girmesiyle zorunlu beraberlik.


HUY KARİSİ

Kendine dokunmadan umursamaz şer, bet’i;
Sözde gariban amma, cana minnet gurbeti;
Aşinasına sorsan, O’ndan iyisi yoktur;
Huy okumakta mahir, nabza göre şerbeti...

* Kari: Okuyucu.


SİĞENEN

Eşkıya leşlerine şehit demiş bir aymaz;
Ekranda dili sürçmüş, oysa ki, o bir dilbaz ?.!
Mazeret kabahatten büyük de, yeren suçlu,
Caminin mihrabına siğenin özrü ahraz...

* Siğenen: Köpekgillerin arka bacaklarından birini kaldırarak işeme tarzını alışkanlık haline getiren.
* Ahraz: Sağır ve dilsiz.


KÖŞELİ KURT

Hem tavlada yenilmiş, hem dili pelteklemiş;
Kedisi bunalımda, otomobil teklemiş;
Vampire dönüştükçe kelek karpuza teşne,
İz-mir aklı nisyanda, dolunay tetiklemiş...

* İz-mir: İz ve mir, izbey.
* Nisyan: Unutma.


ÜZÜM YEMEZ

" Erkek okursa Kadı, kadın okursa Cadı ",
Bu söylem sahibinin " andaval " öbür adı;
Gözlüğünü çıkarsın, ümmi kıza hor bakar,
Ders kitabı yazmış ya, bağcı dövmek maksadı...


ARPANIN KİBARCASI

Haranın pir aygırı, kısraklara Dersiam;
Yekten konu başlığı: At Hastalığı Ruam;
İlk soru Susamtay’dan: - Sirayeti yemden miii?..
- Burda yeme yem denmez, taam o, yavruumm, taam...

* Hara: At yetiştime çiftliği.
* Dersiam: Öğrencilere topluca ders veren müderris, etüt hocası.


ŞİŞ BIZIR

Er ite yaltaklanır, evcil salyalı buldok;
Hav diyende yal hazır, eğni bütün, karnı tok;
Paçaya dalamazsa, kemere saldırıyor,
Uyar !.. Duyar, şiş bızır, dişinin şakası yok...


AÇIK ÇEK

Derdest önem verirsek ilmin her karışına,
Talim, terbiye koşar nitelik yarışına;
Devlet, açık çek yazsın, beyin göçüne paydos;
Bilge-can’dan bu davet, özgüven barışına...

* Talim, terbiye : Eğitim, öğretim.