Bir ağacın dalı kaç yangın eder Kendini yakmaya yeter mi yeter Sen benim hem dalım hem sevdalımdın Hasretin koynumda tüter mi tüter
Dal uzanır çıkar güneşe doğru Uçar bir pervane ateşe doğru Sabahın ilk ışkı gözünde doğdu Aşkın doruklarda tüter mi tüter
Kar yağar dağlara gelinlik olur Kardelen çiçekler gelincik olur Yazın ortasında serinlik olur Esen yelde güller tüter mi tüter
Doruklar nadide çiçekler açar Hasretin beynimde şimşekler çakar Ayrılık kolay mı yürekler yakar Gönlümde beyazgül tüter mi tüter
Şaban Aktaş 29.08.2017 - 16.52
HASRET ÇİÇEKLERİ
Hasretin bin türlü biçimi varsa Her türlü çiçeği ben senden aldım Deryalar içinde dağlar yanarsa Suyunda ateşler içinde kaldım
Hasretim yanardağ binbir çiçekli Dumanlı dağların başına denkli Hasan Dağı gibi çatalyürekli Melendiz Çayı’nın içinde kaldım
Ihlara Vadisi gül ile dolu Yaban güllerinden eliyle kolu Göreme’den geçer bu aşkın yolu Derin uçurumlar içinde kaldım
Sevdamın selidir akarsa aksın Saçlarına salkımsöğütler taksın Sen her bahar coşan Kızılırmak’sın Çağlayan suların içinde kaldım
Erciyes başında duman ile kar Yanar yürek sensiz eriyip akar Çiçekler içinde bir ceylan bakar Sensiz Kızılırmak içinde kaldım
Şaban Aktaş 26.07.2017 - 08.04
PERÇİNLİ SEVDA -2
Suskunluğum bir duvar, Suskunluğun Suskunluğuma çivili Duvarımda asılı bir resim, Ne geçiyor içimden Biliyor musun Sımsıkı sana sarılıveresim...
Şaban Aktaş 25.08.2017 - 23.40
BİR GÜN OLSUN DEĞİŞMEDİN
Bir gün olsun değişmedin, sen hep yerliyerindesin, Göklerin en yücesinde, yüreğimde derindesin
Aşkın bereket bollluğu, asmalı üzüm koruğu Kızlarsivrisi doruğu, göğü delen yerindesin
Gözler ne tatlı gülümser, özümden beni özümser Reçinemsi rüzgâr eser, sedirlerin serindesin
Hep yüreğimde tertemiz, aşkın ile derya deniz O ne güzel bir gül beniz, ay ışığı ferindesin
Gül yüzüne ay mı doğmuş, gerdanına kar mı yağmış, Aşk hasreti beni boğmuş, gönlümün kederindesin
Şaban Aktaş 28.08.2017
DÜŞ VE BEDEN
Mutluluklara zaman ayır Acısı boldur hayatın Sev insanı ve doğayı Haydi bugün dağlara çık Orman içinde soluklan Bin yıllık ağaçlara bakın Dokun gövdesine Tarih aksın teninden Ömür dile kendine Sanma insan ağaca tapar Ne söyler isen beynine Onu yapar bedenine!
Söylemeden önce işit Kulak ver sesine yüreğinin Yürek ki habire pırpır eden Sürekli uçan kuş Parçası dönen evrenin Onun için kanat çırpınış, İş işten geçince Boşuna yalvarış yakarış, Ömür bil ki dört mevsim Mutluluklara zaman ayır Donmadan yüreğin kuş gibi Basmadan kar, tipi karakış...
Şaban Aktaş 27.08.2017
HAYÂL KÖPRÜSÜ
Çare yok, arayıp kendimi bulacaktım bir dengimi bluğ çağında başlar çocukça duygular boyumuzca boylanır dal dal budanmış içimizde dumura uğrayıp budaklanmış kör kütük ağaçlar gibidir aşklar; saymadım, gövdemin şimdi kaç dal kesiği var?!
İçim içime sığmazdı ne yol bilirdim ne yordam anlatamazdım derdimi çekingen içine kapalı kendi kendine kuduran esmer karayağız deli dolu bir taydım; yalan değil dediklerim her adımda hataydım henüz yaşıyor, sağ yaşadıklarıma tanıklarım isteyen olursa kanıtlarım!
Tavşan dağa küsmüş dağın bundan haberi yok, içlenirdim kendimce garibim kaderi yok (!)
Çocukluk işte ne olacak su meyilli biriydim algın akan çay gibi kimi görsem güzel hemen ona b/akardım, belki hâlâ yine öyleyim aklım hep güzeldedir, kaç dereden geçtim, kaçında çayı görmeden paçayı sıvadım kim bilir?!
Hele birinin çok düştüm peşine fakat o beni hiç sevmemişti kısmet değil deyip boyun büküp geçtim bir hal olmuştum gecegündüz düşüne düşüne!..
Ne delilikler yapmadım ki bana deli dese bile hoşlanıyordum kendisinden, yıllar sonra anladım gökte yıldız kümesi küçükayı, büyükayı şair oldu isem acıların bende büyük payı...
Bir, üç, beş diye başlar artar giderek ardışık tek sayılar, teklere bağlandı ömrümce en güzel düşlerimce yıldızyıldız en derin, en içli duygular aşklarım gibi karşılıksız...
Bir üç beş beş üç bir üç bir beş; tam bir keşmekeş belki de en büyük pay en büyük onur senin o nur senin o nur senin ...sen’ in ... O yüzden işte ben baştan kesik ağaç olmuşum başka nasıl anlatılır hâlâ sevgiye doymamış sana aç oluşum?!
Önce kendi içine kapalı, sonra dışa dönük cıvıl cıvıl bir hayat gâhi keder, hüzün gâhi sevinçle su gibi akıp geçti içimden, hâlâ zamanzaman o ilk gençlik yıllarım yeni yetme acemiliklerim iyisi ile kötüsü akıl almaz bir hâyâl köprüsü uzanır geçmişe bugünden...
Şaban AKTAŞ 29.08.2017 -01.00
HORTUM DEVLETİ
Artık o şanlı Cumhuriyetin Esamesi bile okunmuyor Tüm dallarını budadılar Asal/ak kurtlar dadandı Gövdesine o ulu çınarın Fabrikaları, bankaları Tüm iktisadi devlet teşekkülleri Madenleri, dağı taşı Bütünüyle yabancılara satıldı Akarsular kaynağından kurutuldu Dağıtıldı Mustafa Kemal’in şanlı ordusu Bilim yuvaları keşmekeş Ne özerklik kaldı ne özgürlük; Ne savcısı eski savcı Ne yargıcı eski yargıç Her yerde ölüm sessizliği hakim?
İç borç dış borç toplam Sekiz Yüz Dokuz Milyar Dolar, Başımızda saltanat sürüyor O köhnemiş Osmanlı artıkları Yaptıkları hiçbir ciddi iş yoktur Her gün yeni bir masaldır anlattıkları Ekranlarda sürekli uyutma politikası Vatandaş olan bitenden bihaber Yakında emekli maaşını bile kesecekler Bu ahlâksız aşağılık satılmışlar Har vurup harman savurdular Daha başımızdan ne kasırgalar tayfunlar Ne hortumlar estirecekler?!
Elini kolunu sallaya sallaya Dolaşıyor ortalıkta yobazlar Irzına geçiyorlar zavallı çocukların Vatan millet perişan Baştan aşağı dökülüyor Kurulduğu yerden Binaları cumhuriyetin Anıtları şanlı Atatürk’ün Hayâsızca sökülüyor Neyimiz var neyimiz yoksa İçimizdeki hain ellerce Düşmana peşkeş çekiliyor!
Bir 30 Ağustos zafer gününde Kan ağlıyor içim Gidişat bu kadar vahim ise Seksen Milyonda biri de Unutma senin ile benim suçum!
ORDULAR, İLK HEDEFİNİZ YİTİRDİĞİNİZ BAĞIMSIZLIK VE ÖZGÜRLÜĞÜNÜZDÜR; İLERİ!
Şaban Aktaş 30.08.2017 - 10.19
ZORLU DÖNEMEÇ
12 Eylül günleri ne çok işkence, zulüm vardı?!
Ne çok rüşvet dönüyordu karakollarda.
Ah ah, acılar içinde geçti ömür, Neler gördük bu yollarda?!
Gemisini yüzdüren kaptan Esir aldı sanki milleti toptan!
Gelir mi geçen günler geri; Geldi işte yine Eylül günleri?!
Şaban AKTAŞ 29.08.2015
DÖRTLÜK
Olmayacak işler olurmuş meğer Ne olacak bekle görmeye değer Hayâller de bir gün gerçeğe döner Seviyorsa gönül yürekten eğer Şaban AKTAŞ
AY GÜZELİ SEVDA SELİ
( Fert türküsü)
Günden güne daha derin Büyüdü elâ gözlerin Güneş oldum yaktı ferin Acım derin gülüm verin!
Hilâlinde aydan gergin Kaşlarından çıktı sevgin Yerin yurdun yok mu senin Yüreğime yatak serdin
Ufkumda durur kaşların Sürmelendi bakışların Bir avcı bir maral gezer Sarpa sardı yokuşların
Ne yamansın Ay Güzelim Nasıl dayansın yüreğim Güneşine köle verdin Koynunda gül eylemedin Koynunda gülüm demedin
Ateş oldu gül bağları Yandı kül oldu dağları Dinmez gözümün çağları Sevdayla seline serdin
Ay Güzelim girme bağa Hüzün dökülür yaprağa Eremezsem muradına Giremem kara toprağa
Şaban Aktaş 1996 Noter onaylı
HAİN
Sen halkı aç işsiz koydun Belası boynunu vursun Allah deyip dinle soydun O din bir kenarda dursun!
İkiye bir elde Kuran Zulmedip edip yakıp kavuran Din ile saltanat kuran Hak senin belânı versin
Hem hırsız hem uğursuzsun Soygun yolunu bulmuşsun Halkı kaz gibi yolmuşsun Ha(l)k senin beĺanı versin!
Ne var ne yok sattın savdın Halkı inek gibi sağdın Borçları dağ gibi yığdın Allah bin beĺanı versin!
Şaban AKTAŞ 28.08.2017
DÖRTLÜK
Bir kez bile beni kırmadın ki sen Anca beraberdik kanca beraber Ayrılsak da ayrı durmadın ki sen Kâlp gül diken gonca kanca beraber
Şaban Aktaş 26.08.2017
( BİTMEDİ)
SU VE ATEŞ
Sarılıp akşamdan sabaha kadar Doyasıya ağla/sam seninle bir Fırtınalar yeri göğüne katar Bunu benden başka kim bilebilir?!
Akan gözyaşının sorma bendini Yağmurla şimşekten kolla kendini Kapılıp sellere yorma kendini Tenimiz hasreti dindirebilir
Kavuşursak bir gün asla terk etmem Sen yanımda isen aşkı dert etmem Yüreğimde gülü küle herk etmem Eller bir yangını söndürebilir
Yokluğun içime dert oldu gülüm Hasretin poyrazı sert oldu gülüm Bu ayrılık bize der/s-oldu gülüm Sağanak yağmurlar indirebilir
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KIZLARSİVRİSİ DORUĞU şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KIZLARSİVRİSİ DORUĞU şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
sizdeki ilhama ve dağarcığa hayran olmamak mümkün değil. maşallah Süphan Allah...bir söz çok ilgimi çekmiştir hani bilirsiniz; bir ağaçtan bir milyon kibrit olur, bir kibrit tüm ormanı yakmaya yeter diye. şiiriniz bana bu gerçeği hatırlattı...tebrikler, selam ve saygılar sunuyorum.
maşallah Süphan Allah...bir söz çok ilgimi çekmiştir hani bilirsiniz;
bir ağaçtan bir milyon kibrit olur, bir kibrit tüm ormanı yakmaya yeter diye.
şiiriniz bana bu gerçeği hatırlattı...tebrikler, selam ve saygılar sunuyorum.