TÜRKÇENİN GÜCÜ,YETMİŞ İKİ ANLAMİbrahim ötekiler gibi soysuz çıkmadı (Niteliği doğru olmak) Aptal mahalle çocuğu rolüne çıkmamıştı (Oyunda herhangi bir rolü oynamak) Ali’nin çocukları çok akıllı çıktı (Davranışta herhangi bir niteliği bulunmak) Adam olacaklar, çocukluktan çıkıp. (bir durumdan başka bir duruma geçmek) İbrahim’in bıyığı yeni çıkmıştı. (Bitmek) Güreşte kimse yoktu ona çıkacak. (Karşı gelebilmek, boy ölçüşmek) Ordudan ona bir emir çıktı. ) (Verilmek) Subay oldu hemen,çıkar çıkmaz. (Okuyup yetişmek, mezun olmak) Amiri dedi dairede işler kolay çıkmaz. (Yapılmak, yürümek) Dikkat et daireden pis kokular çıkıyor. (Yayılmak) Bu işten sana da bir şeyler çıkmasın. (Kötü bir şey olması) Yapılan incelemede suçlu kararı çıktı. (Bir konu hakkında yetkililerce karara bağlanmak) Mahkumiyet iftira yüzünden çıkmıştı. (Meydana gelmek) Yeni mahkemede doğru bir netice çıktı. ( Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek) Alnına sürülmüş kara leke çıktı. (Yapılan iftiranın aklanması) Cezaevinde mahkum olmadan çıktı . (Süresi dolduğunda ayrılmak) İbrahim kravat aldı maaş yeni çıkınca. (Tahsis etmek) Kravatının boyası gömleğe çıkıvermişti. (Elbiseye bulaşmak) Eve gitmek için hemen daireden çıktı. (Bir yerden ayrılmak) Evine ulaşmak için çok yokuş çıktı. (Bir şeyin yukarısına doğru yürümek) Dediler İbrahim eski ayakkabıyı çıkar, (Sıyrılmak, ayrılmak) Eski ayakkabının çorabına boyası çıkar. (Bulaşmak) Şu iyi deriden sana iyi ayakkabı çıkar. (Yetişecek ölçüde olmak) Rahat edersin,rahatça giyip çıkar. (Eşyayı kendinden uzaklaştırma) İbrahim verdiği sözü hatırından çıkarmadı. (Unutmamak) Sevdiği kızdan başka bir kızla çıkmadı. ) (Flört etmek) Sevdiği kızla evlendi, adam gibi çıktı. ( Bir iddia ile ortalıkta görünmek) Sevdiği olmadan tuvalete bile çıkmadı.” (Büyük abdest bozmak) İbrahim evlenince hemen eve çıktı. (Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak) Ev eskiydi, ev olmaktan çıkmıştı (Bir durumla ilgili niteliklerini yitirmek) Tamirat yapıp ikinci katını çıktı. (Binaya kat eklemek) Bu ev İbrahim’e dört milyara çıktı. (Mal olmak) Yeni evde sularda bakteri çıkınca. (Bir inceleme, bir araştırma sonucu bulmak) Bir arkadaşıyla belediyeye çıktı. ( Müracaat etmek) Arkadaşı İbrahim den açıkgöz çıktı (Belirmek, tanınmak) Doğrudan onu başkana çıkardı.” (Yetkili birinin makamına iş için gitmek) İbrahim evi için pazara çıktı. (Bir sebeple bulunulan yerden ayrılmak) Pazarda pazarcının sesi çok çıktı. (Sesini yükseltmek) Pazarda güzel yeni erik çıkmış. (Yeni yetişme) Çilek daha pazara çıkmamıştı. (Satışa sunulmak) İbrahim çık bakalım paraları çık! (Vermeye katlanmak) Elli liraya pazardan çıkacaktın. . (Harcamak zorunda kalmak) Maaştan hemen iki yüz lira çıkar. (Eksilmek) Pazar fiyatları çok aşırı çıkmış. (Yükselmek, artmak) Aç tavuğun rüyasında darı çıkar ya. (Nasibinde olduğunu zannetmek) Rüyasında ona da piyango çıkmıştı. (Talihine veya payına düşmek) İnsanın her gördüğü rüya çıkmaz ya! (Gerçekleşmek) İbrahim’e zaten hiç çıkmamıştı. (Nasip olmamak) İbrahim evden dolayı borçlu çıktı. ( Herhangi bir durumda olduğu anlaşılmak) Yeni hisseler piyasaya çıkınca. (Piyasaya sürülmek) İbrahim bu işten kârlı çıktı. (Kazançlı olmak) Yapılan hesapta alacakları çıktı. (Alacağı olmak) İbrahim’in babasının kemikleri çıkmıştı. (Görünür veya belli bir durumda bulunmak) Demişlerdi baban sabaha çıkamaz (Erişmek) Babası hastaneden çok iyi çıktı. (iyileşmek) Oysa sadece sağ bileği çıkmıştı. (Yerinden oynamak) Kış geldi soğuk çıkmıştı. (Oluşmak, olmak) Çok üşüdük şükür mart çıktı (Ay geçmek) Havalar ısındı artık kış çıktı. (Mevsim geçmek) Güneş bizi ısıtmak için çıkıyordu (Belirmek) İbrahim Samsuna tatile çıkacaktı. ( Tatil yapmak) Denizde birden şiddetli fırtına çıktı. (Oluşmak, olmak) Geminin dümeni yerinden çıkınca. (Bulunduğu yerden fırlamak, kopmak) Korktu birden aklı başından çıktı. (Çok şaşırmak) Hava düzelmiş, ortaya ay çıkmıştı. (Görünmek) Başlamıştı ekin filizleri çıkmaya. (Büyümek) İbrahim’inde acil işleri çıkmıştı. (Olmak, bulunmak, var olmak) Eşiyle hemen demir yoluna çıktılar.” (Bir yere ulaşmak, varmak) İbrahim dedi eşine,yeni rakip çıktı. (Rakip olmak) Başından beri kokusu çıkıyordu (Gelmek,ulaşmak) Edebiyat dergisi yeni çıkmış (Yayımlanmak) Çok geçmeden haberi çıkacak. ( Duyulmak) Bu şiirimde Türkçenin anlam zenginliğini ifade etmek için ÇIKMAK kelimesini 72 satırda 72 farklı anlamlarda kullanmaya çalıştım.Umarım güzel Türkçemize bir katkı olur. |
Şiirlerinizi haz alarak, beğenerek okudum, yüreğinize sağlık…
………………………….. Saygı ve Selamlar.