YOL İŞÂRETELERİ ÖMRÜMÜN-III
11. YANINDA: ATKESTANELERİNİ KANIKSAMIŞ GÜZELLİĞİN
sen, geleceksin o şehirden öpüşlerin, susuşların bakışların gelecek sen, geleceksin o şehirden nerde bir yangın çıksa, hem şaşkın hem kavlanmış duruşların da gelecek sen, geleceksin o şehirden kimi nasıl andıksa şafak sökene değin o söylemler gelecek sen, geleceksin o şehirden yanında: atkestanelerini kanıksamış güzelliğin (*): Körfez’de Edebiyat, Haziran 2014, Sayı 9 12. AÇIK-SEÇİK kayaların da derinden derine dinlendiğini ve yağmurla doyumsuzca söyleştiğini hatırla arada bir çocuklar var bilgelikle kendiliğinden buluşan çocuklar onların üşüyen sözcüklerini seç sal ırmaklara bir yaprak da mı yok esinlendiğin onun esintisini iliştir yakana savrulmasından geç eski yılların yol öğren, ne bileyim, iyilik edin camların dünyaya doğru parlamasından kimileyin kurtuluş sayılır pekâlâ kimileyin saadettir suskunluk da anlaşıldı kış rumuzlu yakışığı kalbimin daha hırpalayacaksın beni soluk-soluğa (*): Berfin Bahar, Mayıs 2014, Sayı 195 Berfin Bahar, Eylül 2014, Sayı 199 13. YALANSIZ ŞİİR yalan yok, çoğunca kendimize kaçarken yakalanırız aşka çoğunca bulutlanır, boyutlanırız o vakit dağ göçüren geyikler çatırdar alnımızda kendimize kaçarken, ah çiçeklenir taşkınlığımız sürgünlüğümüz eklenir ruhlarımıza çözümlenemez birer sır bellerler bizi yakalanınca aşka (*): Bir Nokta, Nisan 2014, Sayı 147 14. NAR 1. anlatsa beni kayalıklara ruhun her noktasında titreyen alev ve töz savursa seni savurabildiği kadar ferididdün-i attar’dan spinoza’ya 2. başlangıcı kadar aydınlık olabilseydi keşke aramızda çatlayıp dağılan o nar 3. geçerdi ’alev ve töz’ün içinden ah o nar! ah o nar! ah o nar! ne eril, ne dişil, insancalıkla ortaklaşa bahçemizin güzelliğinden geçerdi gizil ki anlamazlar! (*): Körfez’de Edebiyat, Nisan 2014, Sayı 7 15. ONAR KENDİNİ avuçlarının kuytusunda sakla beni, saklayacaksan zakkum ağaçlarının gölgesine bırakma, n’olur gündeşim oldu verdiğin acılar candaşım oldu içimin dehlizlerinde çırpınır durur çırpınır durur içimin dehlizlerinde yok mu bu benim onulmaz kırılganlığım yan yana yürürken bile bir ufacık sevinçle boynunda hep üzgünlük kolyesi olan umarsız, sızılı, ısırgan kalbim lâleler ve geceler düşünen boyuna uyurken de uyanıkken de aşk tasarlayan vazgeç o duygudan, onar kendini onar kendini, vazgeç o duygudan (*): Körfez’de Edebiyat, Nisan 2014, Sayı 7 |