YAZGISINI SEVDİĞİM SÖZLER-IX
41. FİDANLIĞA DÖNÜŞÜVERMESİ CANIMIN
sen ilkyaz yürekli insan çarpıcı, etkin, sevecen şair hayat’a bağlılığı doruklarda dalgalandıran ne duyarlı ne akışkan ipek gibi soruyorsun tüm antenlerini gererek çağının gerçeğine: "balıklar öptü mü ayaklarından (...) lodos koktu mu saçların?" diye yanıtlayamazsam ölürdüm zâten utancımı ben nereme saklardım oh çok şükür: alnım açık, başım dik balıklar öptü ayaklarımdan, evet saçlarım hep lodos koktu atak ve özverili oğluyum çünkü ben varoşların lütfen, övüncüm olur yanımda gök-mâviliğin yakamozlarla özdeş dizelerini engin öperim senin kan ve terin erincinde öperim gözlerini fidanlığa dönüşüvermesi canımın sen kahkaha dönencesi (*): İnsancıl, Ocak 2017, Sayı 318 42. GÖRKEMLİ VE DOĞURGAN ne kadar görkemliyiz ve ne kadar doğurgan yüreklere dörtyüz mevsim sığdıracakmış gibi sen şirin’sin, ben ferhat: gök dağ okyanus kara kirpiklerimizin başlattığı bu yangın eşliğinde olağanüstü, teslim olmaz bir şarkımız var bizim -hesapsız ve kitapsız- onu söyleriz (*): BirNokta, Nisan 2017, Sayı 183 43. SESLENİŞLER a. anam benim bir buluta bakar gibi ağlamalısın babam benim bir yağmura kaçar gibi ağlamalısın kardeşlerim bir rüzgâra uçar gibi ağlayın siz de b. sen sevgilim güz’ün kadife perdesine kapanıp ağla! 44. SOKUL KANIMA o kitabın arasına koy bakışlarını sokul kanıma bir bardak demli çay gibi sokul bütün fotokopilerini yırt acıların bilmelisin, aslı da gerekmeyecek sarıl terli anlatımlara, özenme: fabrikaları şafağı kışkırtamayan artık kentlerin îrin püskürten ellerine de! ne birikmişse karamsar olan, hep bizle bağlantılı kaldırımlara saça-döke 45. SAVUNA SAVUNA biz dağlara sürülmüş günahlarımızı savuna savuna tükettik bütün mermilerimizi -ne iyi- yüreğimizi boyadık gökkuşağına yüreğimizi ateşte tavlanmış türkülerle çoğaldık da güvercin kanadından barınağımız var şimdi |
selamlar